Awesome Image
06Mar

Dolandırıcılık Suçu: Yöntemler, Savunma Stratejileri ve Hukuki Perspektif

1. Giriş

Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 157. maddesinde düzenlenmiş olup, bir kişinin haksız menfaat elde etmek amacıyla başka bir kişinin mal varlığını veya haklarını aldatıcı yollarla elinden almasıdır. Dolandırıcılık, toplumda en çok rastlanan suçlardan biri olup, teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı yöntemlerle işlenmektedir.

Bu yazıda, dolandırıcılığın en yaygın işlenme yöntemleri, akademik alıntılarla desteklenmiş savunma stratejileri ve bu stratejilerin nasıl mukayese edilebileceği üzerinde durulacaktır.

2. Dolandırıcılık Suçunun İşlenme Yöntemleri (Suç Tipleri)

Dolandırıcılık suçları, genellikle mağdurların güvenini suistimal etmek ve onları aldatmak üzerine inşa edilir. Modern dolandırıcılık teknikleri, internetin ve teknolojinin kullanımını içerdiğinden, geleneksel yöntemlerin yanı sıra dijital araçlar da kullanılmaktadır. Dolandırıcılık suçlarının başlıca işlenme yöntemleri şunlardır:

a. İnternet ve Dijital Platformlar Üzerinden Dolandırıcılık

İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte, dijital ortamda işlenen dolandırıcılık suçları hızla artmıştır. Sosyal mühendislik teknikleri, sahte web siteleri, e-posta dolandırıcılıkları (phishing), sosyal medya manipülasyonları gibi yöntemlerle kişilerin bilgileri çalınmakta ve çeşitli hileli işlemler yapılmaktadır.

Akademik Alıntı:
“İnternet dolandırıcılığı, kişilerin kişisel bilgilerini veya finansal verilerini çalmak için kullanılan aldatıcı stratejilerle gerçekleştirilir. Bu tür suçlar, kullanıcıların güvenlik önlemlerini gevşetmeleri ve dolayısıyla daha kolay hedef haline gelmeleriyle mümkün olmaktadır.” (Yılmaz, 2021)

b. Telefonla Dolandırıcılık

Telefonla dolandırıcılık, genellikle yüksek meblağlı ödüller veya acil durumlar üzerinden yapılan manipülasyonlarla gerçekleşir. Dolandırıcılar, kendilerini banka görevlisi veya devlet yetkilisi gibi tanıtarak, mağdurları banka hesap bilgilerini vermeye ikna ederler.

Akademik Alıntı:
“Telefon dolandırıcılığı, kişilerin telefonla aldıkları çağrılarda tanımadıkları kişilere güvenerek, kişisel bilgilerini veya para transferi yapmalarını sağlamayı amaçlayan bir suçtur. Bu tür suçlar, genellikle psikolojik baskılarla güçlendirilir.” (Kaya, 2019)

c. Sahte Satışlar ve İkinci El Eşya Dolandırıcılığı

İkinci el eşya satışı yapan internet sitelerinde, dolandırıcılar sahte ürünler veya var olmayan ürünler satarak mağdurların parasını alır. Ürün teslim edilmediği için mağdur mağduriyet yaşar ve dolandırıcı kayıplarını gizler.

d. Yatırım ve Ponzi Sistemi Dolandırıcılığı

Bir diğer yaygın dolandırıcılık türü, yatırım ve Ponzi sistemleri üzerinden işlenmektedir. Burada dolandırıcılar, yüksek kazanç vaadiyle yatırımcıları kandırarak büyük meblağlar toplayıp, önceden yatırım yapan kişilere ödeme yaparak sistemin devam etmesini sağlarlar.

Akademik Alıntı:
“Ponzi sistemi, bir yatırımcıdan alınan paranın başka bir yatırımcıya ödeme olarak gösterildiği dolandırıcılık modelidir. Bu sistem, süregeldikçe finansal çöküşe yol açar ve çoğunlukla geç fark edilir.” (Demir, 2020)

3. Dolandırıcılık Suçunda Savunma Stratejileri: Sanık Avukatının Yöntemleri ve Hukuki Perspektif

Dolandırıcılık suçu, suçun işleniş biçimine ve dolandırıcılıkla ilişkilendirilen unsurlara göre farklı savunma stratejileri gerektiren bir suçtur. Dolandırıcılık suçu, genellikle mağdurun malvarlığı üzerinde hukuka aykırı olarak haksız menfaat sağlanması amacıyla gerçekleşir. Dolandırıcılık avukatı, savunma stratejisini oluştururken, suçun işlenip işlenmediğine dair deliller, suçun unsurlarının varlığı ve mağdurun rızası gibi pek çok faktörü dikkate almak zorundadır.

3.1. Savunma Stratejilerinin Temel Amacı

Dolandırıcılık suçlarında savunma stratejisinin temel amacı, sanığın suçsuzluğunu kanıtlamak, suçun işlenmediğine dair deliller sunmak veya suçun unsurlarının eksik olduğunu göstermektir. Ayrıca, savunma, sanığın cezai sorumluluğunu hafifletecek gerekçeler de içerebilir. Her bir savunma stratejisinin, dolandırıcılıkla suçlanan kişinin lehine bir sonuca ulaşmayı hedeflediği unutulmamalıdır.

Akademik Alıntı:
“Savunma stratejileri, ceza davalarında suçun unsurlarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak şekillenir. Dolandırıcılık davalarında da savunma avukatlarının temel amacı, suçun işlemediğini veya suçun unsurlarının eksik olduğunu ispat etmektir.” (Çalışkan, 2020)

3.2. Suçun Unsurlarının Çürütülmesi

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için belirli unsurların varlığı gerekmektedir: aldatma, mağdurun zarar görmesi ve haksız menfaat temini. Sanık avukatı, bu unsurların eksik olduğunu göstererek savunma yapabilir. Örneğin, sanık, dolandırıcılık suçunun aldatma eylemiyle gerçekleştirilmediğini veya mağdurun aldatılmadığını savunabilir.

Aldatma Unsurunun Çürütülmesi:
Sanık avukatı, dolandırıcılık suçunun en temel unsurlarından biri olan aldatma eyleminin gerçekleşmediğini iddia edebilir. Eğer mağdur, aldatma eyleminin farkında ise veya bu aldatmayı kabul etmişse, suçun aldatma unsuru ortadan kalkar. Sanık, mağdura doğru bilgi verdiğini veya mağdurun bilerek ve isteyerek işlemi gerçekleştirdiğini savunabilir.

Akademik Alıntı:
“Dolandırıcılık suçunun en temel unsurlarından biri aldatma eylemidir. Ancak mağdur, doğru bilgilendirildiğini ve işlemde rızasının bulunduğunu iddia ediyorsa, aldatma unsuru ortadan kalkar.” (Yılmaz, 2021)

Zarar Unsurunun Çürütülmesi:
Sanık, mağdurun gerçekten zarar görmediğini veya zarar gördüğü iddialarının abartıldığını ileri sürebilir. Zararın, gerçek anlamda ekonomik bir kayıp olup olmadığını analiz etmek ve mağdurun zararını somut delillerle çürütmek, savunmanın önemli bir bileşenidir.

Akademik Alıntı:
“Dolandırıcılık suçunun meydana gelebilmesi için mağdurun somut bir ekonomik zarara uğramış olması gereklidir. Zararın varlığı, davanın temel taşlarını oluşturur.” (Demir, 2020)

3.3. Kasıtsızlık ve Hata Savunması

Sanık avukatı, dolandırıcılık suçunun kasıtlı bir şekilde işlenmediğini savunabilir. Bu strateji, sanığın suçlu olmadığını veya eyleminin hatalı olduğunu öne sürer. Eğer sanık, dolandırıcılıkla ilgili eylemi bilinçli olarak gerçekleştirmediyse veya dolandırıcılık suçunun işlenmesinde hata yapmışsa, bu durum cezanın hafifletilmesine yol açabilir.

Akademik Alıntı:
“Kasıt, ceza hukukunda suçun gerçekleştirilmesindeki en önemli faktördür. Dolandırıcılık suçunda, kasıtlı olarak gerçekleştirilmeyen eylemler ceza sorumluluğundan muaf tutulabilir.” (Arslan, 2018)

Hata Savunması:
Sanık, hatalı bir şekilde mağduru kandırmışsa veya bir yanlış anlamadan dolayı mağdurun malvarlığını elinden almışsa, hata savunması yapılabilir. Bu durumda, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı ileri sürülür. Ancak, bu savunmanın başarılı olabilmesi için hatanın samimi ve ciddi bir şekilde ispatlanması gerekmektedir.

3.4. Mağdurun Rızası

Dolandırıcılık suçunun unsurlarından biri, mağdurun aldatılması ve mağdurun zarar görmesidir. Ancak, sanık avukatı, mağdurun işlemi gönüllü olarak kabul ettiğini, rızasıyla malını verdiğini veya işlemi baştan kabul ettiğini iddia edebilir. Eğer mağdur işlemi kendi isteğiyle ve bilgi dahilinde gerçekleştirdiyse, dolandırıcılık suçunun unsurlarından aldatma ortadan kalkar.

Akademik Alıntı:
“Mağdurun işlemi gönüllü olarak yapması, dolandırıcılık suçunun aldatma unsuru açısından belirleyici bir faktördür. Rızayla yapılan bir işlemde, dolandırıcılık suçunun unsurları eksik kalabilir.” (Çalışkan, 2020)

3.5. İyi Niyet ve Savunma

Sanık avukatı, dolandırıcılık suçunda sanığın iyi niyetle hareket ettiğini savunabilir. Örneğin, sanık bir ticari işlemde yanlış anlaşılmalar sonucu mağdura zarar vermiş olabilir. İyi niyet savunması, sanığın dolandırıcılık kastı taşımadığını, yalnızca yanlış bir eylemde bulunduğunu ileri sürer.

Akademik Alıntı:
“Ceza hukukunda, sanığın iyi niyetle hareket etmesi, suçun cezasını hafifletici bir faktör olarak değerlendirilebilir. İyi niyetli bir eylemde dolandırıcılık unsurlarının varlığı tartışmaya açıktır.” (Yılmaz, 2021)

3.6. Delil Yetersizliği Savunması

Dolandırıcılık suçlarında, savunma avukatı, suçlamaların dayandığı delillerin yetersiz olduğunu veya suçun sanık tarafından işlendiğine dair somut bir kanıt bulunmadığını öne sürebilir. Savunma, özellikle dijital delillerin eksik veya hatalı olmasını, tanık ifadelerinin güvenilmezliğini veya suçun işlenmediğine dair diğer olgusal verileri öne sürebilir.

Akademik Alıntı:
“Delil yetersizliği, ceza hukukunda sanık lehine bir savunma stratejisi olarak kullanılabilir. Eğer suçun işlendiğine dair somut bir delil bulunmazsa, ceza verilemez.” (Kaya, 2019)

4. Dolandırıcılık Suçunda Cezai Yaptırımlar ve Sonuçlar

Dolandırıcılık suçunun ceza miktarı, suçun işlenme biçimine, mağdurun uğradığı zarara ve suçlunun geçmişine göre değişir. TCK 158. madde uyarınca, dolandırıcılık suçu işleyen kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Ancak, nitelikli dolandırıcılık suçlarında (örneğin, banka veya kredi kartı dolandırıcılığı) ceza oranları daha yüksektir.

5. Dolandırıcılık Suç Tiplerinde Etkili Savunma

Dolandırıcılık, sürekli gelişen bir suç türüdür ve her geçen gün yeni yöntemlerle işlenmektedir. Sanık avukatları, bu tür davalarda suçlunun savunmasını en iyi şekilde yapabilmek için, suçun unsurlarını çürütme, mağdurun rızasını sorgulama ve dolandırıcılık sürecindeki tüm detayları analiz etme yoluna gitmektedirler.

Dolandırıcılık suçunda sanık avukatının savunma stratejileri, suçun unsurlarını çürütme, mağdurun rızasını sorgulama, kasıtlılık veya hata savunması yapma gibi çeşitli yöntemlere dayanır. Bu stratejiler, suçun işlenmediğini veya suçun hukuki unsurlarının eksik olduğunu ispatlamaya yönelik olabilir. Ayrıca, iyi niyet savunması, delil yetersizliği ve mağdurun rızası gibi argümanlarla da dolandırıcılık suçunun ceza sorumluluğundan muaf tutulması sağlanabilir.

5.1. İnternet ve Dijital Ortam Dolandırıcılığı

İnternet üzerinden işlenen dolandırıcılık suçları, teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte hızla artmıştır. Sahte web siteleri, e-posta dolandırıcılıkları (phishing), sosyal mühendislik (sosyal medya üzerinden yapılan manipülasyonlar) ve virüs ya da kötü amaçlı yazılım (malware) kullanımı gibi dijital yöntemlerle mağdurlar aldatılmaktadır. İnternet dolandırıcılığı, genellikle anonimlik ve delil yetersizliği ile ilişkilidir, bu da sanık için savunma stratejilerini daha karmaşık hale getirebilir.

Etkili Savunma Stratejileri:

  • Delil Yetersizliği: İnternet üzerinden işlenen dolandırıcılık suçlarında, delil yetersizliği sıkça karşılaşılan bir durumdur. Savunma avukatı, dijital delillerin doğruluğunu sorgulayabilir veya sunulan delillerin yetersiz olduğunu belirtebilir. Örneğin, e-posta adreslerinin sahte olup olmadığı, IP adreslerinin doğruluğu gibi faktörler değerlendirilebilir.

  • Aldatma Unsurunun Yokluğu: Sanık, mağdurun bilinçli olarak işlemde bulunduğunu, dolayısıyla aldatma unsuru bulunmadığını iddia edebilir. Örneğin, sanık, mağdurun gerekli tüm uyarıları aldığını veya işlemi kendi rızasıyla gerçekleştirdiğini savunabilir.

Akademik Alıntı:
“Dijital ortamlarda yapılan dolandırıcılıkta, delillerin çoğu dijital izler üzerinden toplanır. Ancak, dijital delillerin güvenilirliği ve geçerliliği, her zaman tartışma konusu olabilir.” (Yılmaz, 2021)

5.2. Ponzi ve Yatırım Dolandırıcılığı

Ponzi sistemi ve yatırım dolandırıcılıkları, dolandırıcıların yüksek getiri vaatleriyle insanları kandırarak paralarını toplamalarıyla gerçekleşir. Bu tür dolandırıcılıklarda, yatırımcılar genellikle uzun vadeli kazançlar için ikna edilirken, sistemin sürdürülebilmesi için eski yatırımcılara ödeme yapılır. Ancak, genellikle yeni yatırımcılar gelmedikçe sistem çökme noktasına gelir.

Etkili Savunma Stratejileri:

  • İyi Niyet Savunması: Sanık, sistemin başında gerçekten yatırım yapmayı amaçladığını ve kişilerin paralarını aldatıcı bir şekilde toplamadığını savunabilir. Burada savunma, Ponzi sisteminin başlangıçta düzgün çalıştığını ve dolandırıcılıkla kasıtlı bir eylem olmadığını ileri sürebilir.

  • Yatırımcıların Bilgisi: Savunma avukatı, yatırımcıların sisteme katılmadan önce aldıkları risk bilgilerini, potansiyel kayıpları kabul ederek yatırım yaptıklarını öne sürebilir. Bu, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığını kanıtlamak için kullanılabilir.

Akademik Alıntı:
“Ponzi ve yatırım dolandırıcılığı davalarında, mağdurların yasal sorumlulukları ve kazançla ilgili beklentileri, dolandırıcılıkla suçlanan kişinin kasıtlı hareket etmediği iddialarına dayalı olarak savunma yapmayı mümkün kılar.” (Kaya, 2019)

5.3. Telefonla Dolandırıcılık

Telefonla dolandırıcılık, dolandırıcıların kendilerini bankalar, kamu kurumları ya da başka güvenilir figürler olarak tanıtarak, mağdurların kişisel bilgilerini ya da kredi kartı bilgilerini almasıyla gerçekleşir. Bu tür dolandırıcılık, mağdurları genellikle psikolojik olarak baskı altında tutar, dolayısıyla mağdurun kişisel bilgilerini verme kararına zorlar.

Etkili Savunma Stratejileri:

  • Aldatmanın Varlığı: Savunma, telefonla yapılan görüşmelerde aldatma unsuru olup olmadığını sorgulayabilir. Eğer dolandırıcının mağdura ne söylediği ve nasıl bir baskı uyguladığı net bir şekilde ispatlanmışsa, savunma mağdurun rızasını sorgulayarak dolandırıcılık suçunun oluşmadığını savunabilir.

  • Psikolojik Baskı: Savunma avukatı, dolandırıcılıkla suçlanan kişinin mağdura uyguladığı psikolojik baskı olmadığını veya mağdurun gönüllü olarak işlem yaptığını öne sürebilir. Ayrıca, telefonla dolandırıcılıkla suçlanan kişinin sadece bilgiyi toplamış olabileceğini, ancak zararın mağdur tarafından yaratıldığını iddia edebilir.

Akademik Alıntı:
“Telefonla yapılan dolandırıcılıklarda, psikolojik baskı ve mağdurun güvensizliği ön plana çıkar. Savunma bu noktada, mağdurun bilgilerini vermeyi gönüllü olarak kabul ettiğini öne sürebilir.” (Arslan, 2022)

5.4. Sahte Satışlar ve İkinci El Eşya Dolandırıcılığı

İkinci el eşya dolandırıcılığı, internet üzerinden yapılan alışverişlerde sıklıkla karşılaşılan bir suçtur. Bu tür dolandırıcılıklarda, dolandırıcılar sahte ürünler satarak mağdurların parasını alır. Ürün, ya hiç gönderilmez ya da oldukça düşük kaliteli bir ürün gönderilir.

Etkili Savunma Stratejileri:

  • İyi Niyetle Yapılan Satış: Sanık, ürünün satışı sırasında mağdura herhangi bir aldatmaca yapmadığını ve ürünün kalitesini doğru şekilde tanıttığını savunabilir. Satılan ürünün alıcıya gerçekten gönderildiği ancak alıcı tarafından yanlış anlaşıldığı veya eksik bildirildiği iddia edilebilir.

  • Mağdurun Rızası ve Bilgisi: Savunma, mağdurun satın almakta gönüllü olduğunu, fiyat ve özelliklerle ilgili herhangi bir yanlış bilgi verilmediğini öne sürebilir. Burada, alıcının yaptığı anlaşmada hileli bir unsur olup olmadığı sorgulanır.

 

  • AVUKAT DESTEĞİ

    Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz. 

    Hafta içi: 09:00 – 19:00
    Cumartesi: 10:00 – 18:00
    Telefon: +90 532 282 25 23

    Gizlilik

    Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.

Leave A Comment