TCK 107, 104 ve 229 Kapsamında Cinsel İçerikli Şantaj Suçu
“Cinsel Dokunulmazlık, Rıza ve Mahremiyet Üçgeninde Ceza Hukuku”
Türk Ceza Kanunu’nda cinsel dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliğini ve toplumun ahlaki yapısını koruyan hükümler birbiriyle sıkı biçimde bağlantılıdır.
TCK 104 – Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, TCK 107 – Şantaj ve TCK 229 – Hayasızca Hareketler suçları, bu bağlantının en karmaşık üç sacayağını oluşturur.
Bu suçlar zaman zaman tek bir fiilde birleşir:
- Bir genç, reşit olmayan bir kızla veya erkekle rızaya dayalı bir ilişki yaşar; daha sonra taraflardan biri diğerini cinsel içerikli fotoğraf veya video ile tehdit eder. Bu durumda artık mesele yalnızca “rızaya dayalı ilişki” değildir — hem şantaj suçu (TCK 107) hem de çocuğun cinsel istismarı veya hayasızca hareketler (TCK 229) gündeme gelir.
1. TCK 104 – Reşit Olmayanla Cinsel İlişki
“Cebir, tehdit veya hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu madde, rızaya dayalı olsa bile, 15–18 yaş arasındaki bireylerle cinsel ilişkiyi suç sayar. Uygulamada bu “rızanın geçerliliği” çoğu zaman gri bir alandır. Birçok dosyada, mağdurun rızası olduğu ileri sürülürken, aslında duygusal manipülasyon veya baskı unsurları devreye girmiştir.
Eğer mağdur 15 yaşından küçükse, artık TCK 103 – Çocuğun Cinsel İstismarı gündeme gelir. Fakat 15 yaşını doldurmuşsa, ilişki “rızalı” olarak görünse bile; bu süreçte fotoğraf paylaşımı, mesajlaşma, çıplak görüntü gönderme veya saklama varsa, dosya farklı bir yöne evrilir.
İşte bu noktada devreye TCK 107 – Şantaj ve TCK 229 – Hayasızca Hareketler girer.
2. TCK 107 – Şantaj Suçu ve Cinsel İçerikli Tehdit
“Bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlayan kişi, şantaj suçunu işlemiş olur.”
Son yıllarda şantaj kavramı, özellikle cinsel içerikli fotoğraf veya video üzerinden tehdit şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Fail genellikle, elinde bulunan mahrem görüntüleri paylaşmakla tehdit ederek mağduru susturmaya, barışmaya, para vermeye veya ilişkiyi sürdürmeye zorlar.
Bu durum, özellikle reşit olmayanla ilişki (TCK 104) veya çocuk istismarı (TCK 103) dosyalarında sıkça görülür. Mağdurun rızasıyla çekilen bir görüntü dahi, sonradan bir şantaj aracı haline gelebilir. Yargıtay’a göre, “rıza ile elde edilmiş bir görüntünün, tehdit veya baskı unsuru olarak kullanılması, başlı başına TCK 107 kapsamındaki şantaj suçunu oluşturur.”
Uygulamada Örnek
Bir dosyada, 17 yaşındaki mağdur ile fail arasında gönüllü bir ilişki yaşanmış; taraflar birbirlerine özel fotoğraflar göndermiştir. İlişki bitince fail, “fotoğraflarını ailene gönderirim” diyerek tehditte bulunmuştur. Bu durumda eylem artık TCK 104 değil, TCK 107 kapsamında cezalandırılmıştır.
Bu örnek, “rıza” kavramının zaman içinde nasıl istismar aracına dönüşebileceğini gösterir.

3. Rıza Varsa Bile Şantaj Suçu Vardır
Cinsel içerikli ilişkilerde veya özel hayatı ilgilendiren dijital paylaşımlarda, rıza kavramı yalnızca eylemin gerçekleştiği anda geçerlidir.
Ancak bu rıza, görüntülerin sonradan kullanılmasına, saklanmasına veya tehdit amacıyla paylaşılmasına hiçbir şekilde izin vermez.
Dolayısıyla, taraflar arasındaki ilişki rızaya dayalı olsa bile, cinsel içerikli fotoğraf veya video üzerinden yapılan her türlü tehdit, açık biçimde TCK 107 kapsamında şantaj suçunu oluşturur.
Bu husus, özellikle reşit olmayanla ilişki (TCK 104) veya çocuğun cinsel istismarı (TCK 103) ile kesişen dosyalarda en karmaşık halini alır.
Zira bazı sanıklar “rızası vardı” savunması yaparken, dosya içeriğinde mağdurun fotoğraf, video veya mesaj yoluyla tehdit edildiği görülmektedir.
Bu durumda artık rıza hükümsüz hale gelir ve eylem şantaj boyutuna taşınır.
3.1 Rıza ile Başlayan İlişkinin Şantaja Dönüşmesi
Rızaya dayalı bir ilişki, özellikle dijital platformlarda kayıt altına alınmışsa, ilerleyen süreçte tehdit ve baskı aracına dönüşme riski taşır.
Yargıtay kararlarına göre,
“Rıza ile elde edilmiş görüntülerin, daha sonra ifşa edilme tehdidiyle kullanılması halinde, eylem şantaj suçunu oluşturur.”
Örneğin İzmir’de görülen bir dosyada, 17 yaşındaki mağdurla rızaya dayalı bir ilişki yaşayan fail, ayrılıktan sonra “fotoğraflarını ailene gönderirim” diyerek tehditte bulunmuştur.
Bu olayda savunma TCK 104 kapsamında kalsa da, mahkeme eylemi TCK 107 şantaj suçu olarak nitelendirmiştir.
Benzer şekilde Aydın ve Manisa’da görülen bazı davalarda da, mağdurun sosyal medya mesajlarının veya görüntülerinin “yayma tehdidi”yle manipüle edildiği tespit edilmiştir.
Bu örnekler, rızanın yalnızca cinsel fiil anında geçerli olduğunu, sonradan hukuki koruma sağlamadığını açık biçimde ortaya koymaktadır.
3.2 Dijital Çağda Rıza Kavramının Sınırları
Günümüzde birçok cinsel ilişki, dijital izler bırakmaktadır: mesajlar, video kayıtları, sosyal medya gönderileri…
Bu nedenle rıza kavramı artık yalnızca fiziksel fiil değil, dijital içeriklerin paylaşımı ve saklanması boyutunda da tartışılmaktadır.
Bir kişinin kendi rızasıyla gönderdiği görüntü, sonradan paylaşılır veya paylaşılmakla tehdit edilirse, artık ortada rıza değil, şantaj suçu vardır.
Bu durum, ceza avukatları açısından son derece hassas bir savunma alanıdır.
Bir ceza avukatı, özellikle dijital delillerin incelenmesinde (örneğin IP tespiti, meta veri analizi, NCMEC bildirimi, cihaz imajı alma işlemleri) uzmanlaşmış olmalıdır.
Yanlış bir değerlendirme, müvekkilin şantaj yerine çocuğun cinsel istismarı suçlamasıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir.
3.3 Rıza Beyanının Hukuki Değeri
Ceza hukuku bakımından “rıza beyanı” iki aşamada değerlendirilir:
-
Fiilin gerçekleşme anındaki rıza – Cinsel ilişki veya fotoğraf çekimi sırasında verilen onay.
-
Sonraki kullanıma ilişkin rıza – Fotoğrafın saklanması, paylaşılması veya gösterilmesine ilişkin izin.
İlk aşamada verilen rıza, ikinci aşama için geçerli değildir.
Bu nedenle, “kendisi gönderdi” savunması, şantaj suçunu ortadan kaldırmaz.
Zira kişi, o görüntünün ileride kullanılmasına izin vermemiştir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2021/4859 E., 2022/3714 K. sayılı kararında da açıkça belirtilmiştir:
“Kişinin rızasıyla paylaştığı özel nitelikli görüntülerin, sonradan tehdit veya baskı unsuru yapılması, şantaj suçunun unsurlarını oluşturur.”
3.4 Rıza ile Şantaj Arasındaki İnce Çizgi
| Durum | Suç Niteliği | Hukuki Değerlendirme |
|---|---|---|
| Tarafların rızasıyla cinsel ilişki | TCK 104 | Reşit olmayanla cinsel ilişki (şikâyete bağlı) |
| Rızaya dayalı fotoğraf paylaşımı | Fiil suç değildir | Ancak ileride tehdit unsuru olursa şantaj olur |
| Görüntüyü paylaşma tehdidi | TCK 107 | Şantaj suçu |
| Reşit olmayan kişiye ait görüntü paylaşımı | TCK 103 veya 226 | Çocuk istismarı / müstehcenlik |
| Görüntülerin alenileştirilmesi | TCK 229 | Hayasızca hareketler |
Bu tablo, cinsel fiillerde “rıza”nın zamanla nasıl suç doğurucu hale geldiğini açık biçimde gösterir.
3.5 Şantajın Psikolojik ve Toplumsal Etkileri
Cinsel içerikli şantaj dosyaları yalnızca hukuki değil, psikolojik bir yıkım sürecidir. Mağdurların birçoğu korku, utanç veya baskı nedeniyle şikâyet bile edemez. Aydın ve İzmir gibi büyük şehirlerde, son yıllarda özellikle sosyal medya üzerinden yapılan “fotoğrafla tehdit” vakaları artmıştır.
Bu nedenle, ceza avukatının görevi, müvekkilin yalnızca yasal değil, psikolojik güvenliğini de korumaktır. Zira şantaj suçları genellikle özel hayatın gizliliğiyle iç içe geçtiğinden, savunmanın gizlilik esasına göre yürütülmesi büyük önem taşır.
3.6 Avukatsız Süreçlerde Hak Kayıpları
Rızaya dayalı görüntü paylaşımı veya ilişki dosyalarında, taraflar çoğu zaman “bir şey olmaz” düşüncesiyle sürece avukatsız girer. Oysa bu dosyaların dijital ve psikolojik boyutları karmaşıktır. Delil zinciri, zaman damgası, IP eşleşmeleri, mağdur beyanı gibi unsurların eksik toplanması, dosyanın yönünü tamamen değiştirebilir.
Sonuçta kişi, yalnızca TCK 107 şantaj değil, TCK 103 çocuğun cinsel istismarı veya TCK 229 hayasızca hareketler suçlamalarıyla karşılaşabilir. Bu nedenle her durumda profesyonel bir ceza hukuku avukatıyla sürecin yürütülmesi, hak kayıplarını önlemenin tek yoludur.
3.6 Rıza, Mahremiyet ve Hukukun Kalkanı
Rıza, bir eylemin başlangıcında meşruiyet kazandırabilir; ancak mahremiyetin ihlali anında ortadan kalkar. Bir cinsel ilişki veya dijital paylaşım, rızaya dayanıyor olsa bile, o görüntülerin paylaşılması veya tehdit unsuru yapılması, doğrudan şantaj suçunu (TCK 107) oluşturur. Aydın, İzmir ve Manisa gibi bölgelerde görülen son yıllardaki davalar, bu konunun ne kadar hassas olduğunu ve küçük bir hatanın bile yıllarca sürecek sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
Bu nedenle cinsel içerikli şantaj, yalnızca özel hayatın ihlali değil; ceza hukuku açısından yüz kızartıcı bir suçtur.
Doğru savunma stratejisi ve tecrübeli bir ceza avukatı, bu tür davalarda adaletin en önemli dayanağıdır.
Avukat Orhan ÖNAL; “Rıza bir sınırdır; onu tehdit aracına dönüştürmek şantajın başlangıcıdır.”
4. TCK 229 – Hayasızca Hareketler ve Kamu Ahlâkı
“Alenen cinsel ilişkide bulunan veya cinsel arzuları tatmin amacıyla teşhircilik yapan kişi, hayasızca hareket etmiş olur.”
Bu madde, toplumun ahlak düzenini korumayı amaçlar.
Ancak uygulamada “hayasızca hareketler” yalnızca kamusal alanda yapılan eylemler değildir.
Son yıllarda sosyal medya üzerinden cinsel içerikli video paylaşımı, müstehcen mesajlaşma, TikTok ve OnlyFans üzerinden yayın yapılan içerikler, bu madde kapsamında değerlendirilmektedir.
Özellikle reşit olmayan kişilerin yer aldığı içeriklerin paylaşılması, artık doğrudan çocuk istismarı (TCK 103) veya müstehcenlik (TCK 226) suçlarına dönüşebilmektedir.
Buna rağmen, reşit bireyler arasında gerçekleşen teşhir, çıplaklık veya aleni cinsel davranışlar, eğer kamusal düzende rahatsızlık yaratıyorsa TCK 229 kapsamında hayasızca hareket olarak cezalandırılır.
5. Üç Suç Arasındaki İnce Çizgi
| Durum | Suç Tipi | Açıklama |
|---|---|---|
| 15 yaş altı mağdurla ilişki | TCK 103 | Çocuğun cinsel istismarı |
| 15–18 yaş arası rızalı ilişki | TCK 104 | Reşit olmayanla cinsel ilişki |
| Rızalı görüntüyü paylaşmakla tehdit | TCK 107 | Şantaj |
| Cinsel davranışın alenileştirilmesi | TCK 229 | Hayasızca hareket |
| Sosyal medya üzerinden müstehcen paylaşım | TCK 226 veya 229 | Müstehcenlik / hayasızca hareketler |
| Reşit olmayan kişiye ait görüntü paylaşımı | TCK 103 ve 226 birlikte | Çocuk istismarı + müstehcenlik |
- Bu tablo, cinsel suçlar arasında sınırların ne kadar hassas olduğunu gösterir. Bir olay aynı anda birden fazla suç tipini doğurabilir; dolayısıyla doğru hukuki nitelendirme, ceza avukatının uzmanlığını belirler.

6. Ceza Avukatının Rolü: Şantaj ve Rıza Arasındaki Dengeyi Kurmak
Cinsel içerikli şantaj, dijital çağın en yıkıcı suç tiplerinden biridir.
Bir yandan “rıza” perdesi altında başlar, diğer yandan “tehdit ve baskı” aracına dönüşür.
Fail çoğu zaman elinde tuttuğu özel fotoğrafları, mesajları veya videoları kullanarak mağduru susturmaya, ilişkiyi sürdürmeye ya da para ödemeye zorlar.
Bu noktada hukukun devreye girmesi için en hızlı refleks, profesyonel bir ceza avukatına danışmak ve süreci bilinçli şekilde yönetmektir.
6.1 Hızlı ve Etkili Hukuki Müdahale
Bir ceza avukatı, şantaj suçlarında vakit kaybetmeden harekete geçer.
Zira her dakika, delillerin silinmesi, sosyal medya hesaplarının kapatılması veya IP kayıtlarının kaybolması anlamına gelebilir.
Bu nedenle ilk adım, olayın delil boyutunu koruma altına almak ve adli makamlara anında bilgi vermektir.
Avukat bu aşamada:
-
Şantajın yapıldığı sosyal medya hesaplarının tespiti için savcılığa başvuru yapar,
-
Ekran görüntüsü, mesaj kaydı, e-posta yazışması, banka hareketleri gibi dijital delilleri hukuka uygun şekilde toplar,
-
Gerekiyorsa Sulh Ceza Hâkimliği’nden erişim engeli veya içerik kaldırma kararı talep eder,
-
Failin tespit edilmesi için BTK, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı veya NCMEC bildirimi üzerinden teknik iz sürer.
Bu adımlar ne kadar hızlı atılırsa, mağdurun zarar görme ihtimali o kadar azalır.
Cinsel içerikli şantaj dosyalarında “zaman”, çoğu zaman “adalet” demektir.
6.2 Avukatın Rızayı ve Şantaj Unsurlarını Ayırma Becerisi
Bir şantaj vakasında en kritik mesele, rızanın nerede bittiğini, tehdidin nerede başladığını tespit etmektir. Örneğin Aydın’da görülen bir davada, taraflar arasında rızaya dayalı ilişki olduğu, ancak failin ilişki bittikten sonra mağduru görüntülerle tehdit ettiği ortaya çıkmıştır. Bu durumda savunma stratejisi, fiilin başlangıcını ve sonrasını net biçimde ayırmak üzerine kurulmalıdır.
Avukat burada şu adımları izler:
-
İletişim geçmişini inceler: Tehdit ifadelerinin ne zaman başladığını tespit eder.
-
Rıza beyanını analiz eder: Mağdurun gönüllü olduğu anları ve sonrasında iradesinin nasıl zedelendiğini ortaya koyar.
-
Delilleri zaman sırasına dizer: Rıza anı ile şantaj anı arasındaki farkı hukuken görünür hale getirir.
Bu yöntem, özellikle İzmir ve Manisa’da görülen bilişim temelli şantaj dosyalarında savunma ve mağdur vekilliğinde başarıyla uygulanmaktadır.
6.3 Kapsamlı Sözlü Hukuki Danışmanlığın Önemi
Birçok mağdur, şantaj veya cinsel içerikli tehdit durumunda önce ailesine ya da arkadaşına anlatmayı tercih eder. Oysa bu, çoğu zaman hatalı bir refleks olur; çünkü deliller kaybolur, yanlış beyanlar verilir, olayın yönü değişir.
Avukattan erken sözlü danışmanlık almak, olayın henüz kamuya yansımadan hukuki zemine taşınmasını sağlar.
Ceza avukatı bu aşamada:
-
Müvekkiline nasıl davranması gerektiğini,
-
Hangi ifadeleri vermemesi gerektiğini,
-
Delilleri nasıl koruyacağını,
-
Şikâyet başvurusunun hangi kurumda ve ne şekilde yapılacağını adım adım anlatır.
Bu, adli makamların doğru şekilde harekete geçmesini sağlayan en etkili savunma başlangıcıdır. Savcılık ve kolluk, olayın başında net bilgiye ulaşırsa, fail çok daha hızlı tespit edilir.
6.4 Avukatın Stratejik Önceliği: Delil Zincirini Güçlendirmek
Cinsel içerikli şantaj suçlarında delillerin güvenirliği her şeydir. Bir ceza hukuku avukatı, yalnızca mevcut delilleri sunmakla kalmaz; yeni delil yaratılmasını da sağlar.
Örneğin:
-
Failin mesajlaşma geçmişinin adli bilişim incelemesiyle çıkarılması,
-
WhatsApp veya Instagram yazışmalarının adli imaj yöntemiyle doğrulanması,
-
Görsellerin metadata bilgileriyle tarih-saat eşleştirmesi,
-
IP ve cihaz numarası eşleştirmeleriyle failin bağlantısının ispatı.
Bu işlemler teknik bilgi gerektirir ve çoğu zaman yalnızca bilirkişi raporu veya siber uzman görüşü ile mümkün olur. Avukat, bu uzmanlıkları organize ederek, soruşturmayı adil, hızlı ve güvenilir biçimde yönlendirir.
6.5 Adli Makamların Harekete Geçirilmesi
Avukatın erken müdahalesi, savcılığın soruşturmayı re’sen başlatmasını kolaylaştırır. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, tehdit, şantaj, cinsel istismar gibi suçlarda savcılık kamu davası açma yetkisine sahiptir. Avukat, delilleri ve olguları profesyonel dilekçeyle sunarak, savcının olayı “açık ve ispatlanabilir” şekilde görmesini sağlar.
Bu, çoğu zaman:
-
Arama ve el koyma kararının hızla alınmasını,
-
İçeriklerin kaldırılmasını,
-
Failin erişiminin engellenmesini,
-
Mağdurun ifadesinin gizlilik esasına göre alınmasını sağlar.
Sonuçta adli makamlar hızlı tepki verir, mağdur korunur, fail kaçamadan tespit edilir.
6.6 Rızaya Dayalı Dosyalarda Avukatın Denge Kurma Görevi
Rızaya dayalı ilişkilerde en büyük tehlike, sürecin “istismar” veya “müstehcenlik” olarak yanlış nitelendirilmesidir. Ceza avukatı, bu tür dosyalarda rızanın sınırlarını net biçimde çizer. Savunmanın yönünü, dosyanın TCK 107 – Şantaj, TCK 104 – Reşit Olmayanla İlişki, TCK 229 – Hayasızca Hareketler veya TCK 103 – Çocuğun Cinsel İstismarı arasında doğru konumlandırmak gerekir.
Yanlış nitelendirme, sanığın 2 yıldan 15 yıla kadar değişen cezalara maruz kalmasına yol açabilir. Bu nedenle avukatın görevi yalnızca savunma değil, hukuki yönlendirmedir.
Son Olarak; Cinsel Ahlâk, Mahremiyet ve Adaletin Kesiştiği Nokta
TCK 104, 107 ve 229, cinsel yaşamın hem özel hem de kamusal boyutunu düzenleyen üç temel sütundur. Bir tarafta rıza ve özgürlük, diğer tarafta ahlâk, mahremiyet ve çocukların korunması vardır.
Ancak bu sınırlar bazen iç içe geçer:
Bir reşit olmayanla yaşanan ilişki, cinsel içerikli şantaja dönüşür; ardından aleniyet kazanır ve hayasızca hareket halini alır. Cinsel suçlarda hukuk, yalnızca cezalandırma değil, insan onurunu ve toplum düzenini koruma misyonunu da taşır. Bu nedenle her aşamada profesyonel destek almak, yalnızca sanığın değil, mağdurun da hakkını korur.
Avukat Orhan ÖNAL;
“Cinsel suçlarda adalet, niyetle değil delille ölçülür; şantaj, istismar ve hayasızlık arasındaki çizgiyi yalnızca hukuk belirler.”

Benzer Mahiyette Bir Kısım Yazımız;
13- NCMEC ve Hatalı Müstehcenlik Suçu Yargılamaları • Avukatı
14- Çocukların İstismarı Yolu İle Görsel Kaydetme/Yayma Suçu
15- Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası • İzmir Avukat
16- Çocuğun Cinsel İstismarı Davası ve Cezası • Avukatın Önemi
17- Çocuk İstismarı Suçunun Sonuçları ve Avukatın Önemi
18- Dijital Ortamda Şantaj Suçu & Nitelikli Dolandırıcılık Suçu
- Teknik ve hukuk alanında tecrübe gerektiren bu konularda telafisi imkansız hak kayıplarına uğramamak için, mutlaka avukatınıza danışmanızı şiddetle önermekteyiz.
- Aradığınız dava türü veya hukuki ihtilaf hakkında *yazılar* bölümüne tıklayarak ya da sağ üst köşeden arama yaparak onlarca davanız hakkında dilediğinizi okuyup, araştırabilirsiniz.
-
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Hafta içi: 09:00 – 19:00Cumartesi: 10:00 – 18:00Telefon: +90 532 282 25 23Gizlilik
Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.
-

Leave A Comment