Masum Olmasına Rağmen Cinsel Suçlarla Yargılanan Sanıklara Savunma Stratejileri

1. Giriş

Cinsel suçlar, toplumda büyük yankı uyandıran ve sanık açısından ciddi sonuçlar doğurabilen suç tiplerindendir. Ancak, bazı durumlarda masum bireyler de asılsız iddialarla cinsel suçlarla suçlanabilmektedir. Haksız suçlamalara karşı güçlü bir savunma stratejisi geliştirmek, kişinin adalet önünde haklarını savunmasını ve masumiyetini kanıtlamasını sağlayan kritik bir süreçtir.

Bu yazıda, masum olmasına rağmen cinsel suçlarla yargılanan sanıklar için etkili savunma stratejileri, Yargıtay içtihatları ve doktrinsel yaklaşımlar ışığında ele alınacaktır.

2. Cinsel Suçlarla Yargılanmanın Hukuki Boyutu

Cinsel suçlar, hem Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında ağır yaptırımlara tabi olan hem de toplumsal yankıları büyük olan suçlardır. Cinsel suçlarla yargılanan sanıklar, yalnızca hukuki yaptırımlarla değil, itibar kaybı, sosyal dışlanma, iş kaybı ve psikolojik baskılar gibi ciddi sonuçlarla da karşı karşıya kalmaktadır.

Bu nedenle, suçlamaların hukuki zeminde nasıl değerlendirildiği, mahkemelerin hangi kriterlere göre karar verdiği ve sanığın adil yargılanma hakkının nasıl korunduğu, savunma sürecinin temel unsurlarını oluşturur. Cinsel suçlarla ilgili yargılamalar delil değerlendirme, mağdur beyanının güvenilirliği, somut ispat gerekliliği ve sanığın lehine olabilecek savunma mekanizmaları gibi konular açısından ceza hukukunun en tartışmalı ve en dikkatli incelenmesi gereken alanlarından biridir.

2.1. Cinsel Suçlara İlişkin Türk Ceza Kanunu Maddeleri ve Unsurları

Cinsel suçlar, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 102-105 ve 226-227. maddeleri arasında düzenlenmiştir ve farklı suç tiplerini kapsamaktadır. Bu suçların her biri, failin fiili gerçekleştirme şekline, mağdurun durumuna ve suçun niteliğine göre farklı cezai yaptırımlara tabidir. Aşağıda, en sık karşılaşılan cinsel suç tipleri ve bu suçlara ilişkin hukuki düzenlemeler detaylandırılmıştır.

1️⃣ Cinsel Saldırı Suçu (TCK 102)

• Tanım: Bir kişinin rızası dışında cinsel dokunuşlara maruz bırakılması veya cebir, tehdit, hile yoluyla cinsel ilişkiye zorlanması.
• Basit hali: 5 ila 10 yıl hapis cezası.
• Nitelikli hali: Suçun silah kullanılarak, birden fazla kişiyle işlenmesi, kamu görevinin kötüye kullanılması, akrabaya yönelik işlenmesi gibi ağırlaştırıcı nedenlerin bulunması halinde, ceza 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır.

2️⃣ Çocukların Cinsel İstismarı (TCK 103)

• Tanım: 18 yaşından küçük bireylerin cinsel istismara maruz bırakılması veya rızaları dışında cinsel eylemlere zorlanması.
• Basit hali: 8 ila 15 yıl hapis cezası.
• Nitelikli hali:
  • Suçun zorla, tehdit veya hileyle işlenmesi,
  • Failin öğretmen, veli, vasi, kamu görevlisi veya bakıcı olması,
  • Birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi durumlarında ceza 16 yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır.

3️⃣ Reşit Olmayanla Cinsel İlişki (TCK 104)

• Tanım: 15-18 yaş arasındaki bireylerle rızaya dayalı cinsel ilişki yaşanması.
• Ceza: 2 ila 5 yıl hapis cezası.
• Önemli Not:
  • Reşit olmayan mağdur şikayetçi olursa dava açılır.
  • Eğer mağdurun velisi, fiilin bir zorlamaya dayandığını iddia ederse, suç TCK 103 kapsamında değerlendirilir ve ceza ağırlaştırılabilir.

4️⃣ Cinsel Taciz Suçu (TCK 105)

• Tanım: Fiziksel temas olmaksızın cinsel içerikli sözler, yazılar veya mesajlar göndererek bir kişiyi rahatsız etmek.
• Ceza: 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası.
• Ağırlaştırıcı Sebepler:
  • Eğer suç çalışma ortamında, kamuya açık bir yerde veya sosyal medya gibi dijital araçlarla işlenmişse, ceza yarı oranında artırılmaktadır.

5️⃣ Müstehcenlik Suçu: Çocuk Pornografisi Üretmek, Yaymak ve Bulundurmak (TCK 226)

• Tanım: Çocukların kullanıldığı müstehcen içeriklerin üretilmesi, yayılması, paylaşılması veya bulundurulması.
• Ceza:
  • Çocukların kullanıldığı müstehcen görüntü, yazı veya videoların üretimi: 5 ila 10 yıl hapis + adli para cezası.
  • Çocuk pornografisi içeren içeriklerin yayılması veya paylaşılması: 2 ila 5 yıl hapis.
  • Çocuk pornografisi içeren içeriklerin kişisel olarak bulundurulması: 1 ila 3 yıl hapis.
• Önemli Not:
  • Eğer fail, bu içerikleri internet veya sosyal medya üzerinden yayıyorsa, ceza yarı oranında artırılır.
  • Bu suç uluslararası suç kapsamına da girdiğinden, Interpol ve Europol gibi birimlerle ortak yürütülen soruşturmalar sonucu uluslararası yakalama kararları çıkarılabilir.

6️⃣ Fuhşa Teşvik, Aracılık veya Zorlama Suçu (TCK 227)

• Tanım: Bir kişiyi fuhşa zorlamak, fuhşa teşvik etmek veya aracılık yapmak.
• Ceza: 2 ila 6 yıl hapis + adli para cezası.
• Ağırlaştırıcı Sebepler:
  • Suç örgütlü bir şekilde işlenmişse,
  • Mağdur 18 yaşından küçükse,
  • Fuhşa teşvik eden kişi mağdurun ebeveyni, öğretmeni veya bakıcısıysa, ceza yarı oranında artırılır.
• Önemli Not:
  • Zorla fuhşa sürüklenen mağdur şikayetçi olmasa bile soruşturma açılır.
  • Uluslararası insan ticareti ve zorla çalıştırma suçlarıyla bağlantılı olduğu durumlarda, failin cezası ağırlaştırılır.

📌 ÖNEMLİ NOKTA:
Cinsel suçlarda şikayete bağlı suçlar ve şikayete bağlı olmayan suçlar ayrımı önemlidir. TCK 102/2 (nitelikli cinsel saldırı), TCK 103 (çocuk istismarı) gibi suçlar şikayete tabi olmaksızın doğrudan kovuşturulabilirken, TCK 104 ve TCK 105 (reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz) gibi suçlar mağdurun şikayetiyle dava açılabilir.

2.2. Mahkemelerin Cinsel Suçlarla İlgili Değerlendirme Kriterleri

Cinsel suçlarla ilgili yargılamalarda mahkemeler, aşağıdaki kriterleri dikkate alarak delil değerlendirmesi yapar:

1. Mağdurun Beyanı:

   • Cinsel suçlarda en kritik delillerden biri mağdurun beyanıdır. Ancak, tek başına mağdurun beyanı mahkumiyet için yeterli midir? sorusu tartışmalıdır.
   • Yargıtay, özellikle çelişkili ve destekleyici delili olmayan mağdur beyanlarını tek başına mahkumiyet için yeterli görmemektedir.
   • Öte yandan, kesin, tutarlı ve hayatın olağan akışına uygun mağdur ifadeleri mahkumiyet için yeterli kabul edilebilir.

2. Adli Tıp ve Tıbbi Raporlar:

   • Cinsel saldırı veya istismar iddiasında mağdurun tıbbi muayenesi, vücut üzerindeki darp, zorlama izleri, DNA analizleri gibi tıbbi raporlar delil olarak kullanılır.
   • Adli tıp raporu cinsel saldırının gerçekten yaşanıp yaşanmadığı konusunda önemli bir delil oluşturur.

3. Tanık Beyanları ve Kamera Kayıtları:

   • Olayın yaşandığı yere dair şahit ifadeleri, güvenlik kamerası kayıtları, cep telefonu sinyal verileri gibi ek deliller değerlendirilir.
   • Tanık beyanları, mağdur ve sanık ifadelerindeki tutarsızlıkları ortaya koymak açısından büyük önem taşır.

4. Sanığın Davranışları ve Kovuşturma Sürecindeki Tavrı:

   • Sanığın mahkemedeki beyanları, ifadesinde çelişki olup olmadığı, savunmasının tutarlılığı dikkate alınır.
   • Sanığın suçu işlediğine dair kesin kanıt yoksa, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi uygulanmalıdır.

2.3. Cinsel Suçlarla İlgili Yargıtay İçtihatları

📌 Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2019/11327 E., 2021/8976 K. sayılı kararı:

• Sanığın mahkumiyetinde tek delilin mağdur beyanı olduğu ve mağdur beyanlarında çelişkiler bulunduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir.
• Yargıtay, destekleyici delil olmaksızın çelişkili mağdur beyanlarını yeterli görmemiştir.

📌 Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2020/4827 E., 2021/9823 K. sayılı kararı:

• Sanık hakkında reşit olmayanla rızaya dayalı cinsel ilişki nedeniyle verilen cezanın fazla olduğu belirtilmiş, mağdurun şikayeti üzerine açılan davada rızanın varlığı göz önüne alınarak alt sınırdan ceza verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
• Bu karar, cinsel suçlarda rızanın değerlendirilmesinin önemine işaret etmektedir.

2.4. Cinsel Suçlarla Yargılanan Sanıkların Adil Yargılanma Hakkı

Cinsel suçlarda sanığın adalet önünde eşit haklara sahip olması ve adil yargılanması büyük önem taşır. Ancak, kamuoyunda “cinsel suçlarda kesin suçlu algısı” nedeniyle sanıkların haklarının ihlal edilebildiği görülmektedir.

• Masumiyet Karinesi (Anayasa m. 38 / AİHS m. 6):

  • Sanık suçluluğu ispatlanana kadar masum kabul edilir.
  • Ancak cinsel suçlarda, kamuoyu baskısı nedeniyle mahkemelerin sanıkları peşinen suçlu kabul edebildiği görülmektedir.

• Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi:

  • Ceza yargılamasında kesin ve inandırıcı delil bulunmadıkça mahkumiyet kararı verilemez.
  • Cinsel suçlarda “delilsiz mahkumiyetin olmaması gerektiği”, Yargıtay içtihatlarında da açıkça belirtilmiştir.

3. Cinsel Suçlarla Haksız Yere Suçlanan Sanıklar İçin Savunma Stratejileri

3.1. Delil Yetersizliği ve Çelişkili Beyanlar

Cinsel suçlarda, çoğu zaman sanık ve mağdurun beyanları esas alınarak yargılama yapılmaktadır. Ancak, suçun ispatı için somut delillerin bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, savunmada aşağıdaki hususlar incelenmelidir:

• Mağdurun çelişkili ifadeleri: Mağdurun olay hakkında farklı zamanlarda verdiği ifadeler arasındaki tutarsızlıklar vurgulanabilir.
• Tıbbi Raporların İncelenmesi: Adli tıp raporları, cinsel saldırının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda önemli bir delildir. Sanığın lehine sonuç veren raporlar güçlü bir savunma zemini oluşturur.
• Şahitlerin Beyanları: Olay sırasında veya öncesinde sanığın lehine tanıklık edebilecek kişilerin beyanları mahkemeye sunulmalıdır.

📌 Yargıtay İçtihadı:
Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 2020/4356 E. ve 2021/2143 K. sayılı kararında, tek başına mağdur beyanlarının hükme esas alınamayacağı, iddiayı destekleyen somut delillerin bulunması gerektiği belirtilmiştir.

3.2. Sahte İddialar ve Kasıtlı İftiralar

Bazı durumlarda, cinsel suç isnatları kasıtlı olarak iftira amaçlı yapılabilmektedir. Bu tür iddiaların haksız olduğunu kanıtlamak için detaylı bir analiz gereklidir.

Savunma stratejisi kapsamında şu sorular yanıtlanmalıdır:

• Mağdur neden belirli bir süre sonra şikayetçi oldu?
• İddialar bir çıkar çatışmasına dayanıyor mu?
• Sanık ile mağdur arasında geçmişte herhangi bir anlaşmazlık var mı?

📌 Yargıtay İçtihadı:
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2019/3761 E. ve 2020/9274 K. sayılı kararında, “kişisel husumet nedeniyle yöneltilen cinsel saldırı suçlamalarında, mağdurun beyanlarının dikkatle değerlendirilmesi gerektiği” vurgulanmıştır.

3.3. Bilişsel ve Psikolojik Unsurların İncelenmesi

Mağdurun psikolojik durumu, özellikle yanıltıcı beyanlar ve yanlış hatırlama durumlarını ortaya çıkarmak için savunmada kullanılabilir. Savunma avukatı şu noktalara dikkat etmelidir:

• Yanlış hatırlama (False Memory) sendromu: Bazı mağdurlar, geçmişte yaşamadıkları olayları, özellikle yönlendirme veya dış baskılarla hatırlayabilirler.
• Psikolojik Manipülasyon: Mağdur, ailesi veya çevresi tarafından sanık aleyhine yönlendirilmiş olabilir.
• Psikiyatrist Raporları: Mağdurun psikolojik durumunu değerlendiren uzman raporları, iddianın doğruluğunu sorgulamak için kullanılabilir.

3.4. Teknik Deliller ve Dijital İzlerin Kullanımı

Teknolojinin yaygın kullanımı, birçok cinsel suç davasında teknik delillerin önemini artırmıştır. Savunma avukatları, sanığın suçlamalardan kurtulması için şu teknikleri kullanabilir:

• Cep Telefonu Konum Kayıtları: Sanığın olay sırasında iddia edilen yerde olup olmadığının belirlenmesi.
• Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Olayın geçtiği yerin etrafındaki kamera kayıtlarının incelenmesi.
• Dijital Mesajlaşmalar: Sanık ile mağdur arasındaki mesajlaşmaların analizi, olayın farklı bir bağlamda değerlendirilebileceğini gösterebilir.

📌 Örnek Olay:
2017 yılında İzmir’de görülen bir davada, sanık cinsel saldırı ile suçlanmış ancak cep telefonu konum verileri sanığın olay sırasında başka bir şehirde olduğunu kanıtlamış ve beraat etmiştir.

4. Mahkeme Sürecinde Savunma Stratejileri

Cinsel suçlarla suçlanan sanıkların savunma sürecini etkili yönetmesi, adil bir yargılama için hayati önem taşır. Bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler:

4.1. Duruşma Esnasında Savunma

• Sanığın İfade Tutumu: Sanık kesinlikle tutarlı ve sakin bir savunma yapmalıdır. Çelişkili ifadeler, masumiyetini savunmasını zorlaştırabilir.
• Mağdurun Beyanlarının Çürütülmesi: Çelişkili ifadeler varsa, çapraz sorgu ile ortaya çıkarılmalıdır.
• Uzman Görüşleri: Adli tıp ve psikolog raporları, sanığın lehine kullanılmalıdır.

4.2. Kamuoyunun Etkisi ve Medya Yönetimi

Cinsel suçlarla ilgili davalar genellikle medya tarafından yoğun ilgiyle takip edilir. Bu süreçte sanığın ve avukatının şunlara dikkat etmesi gerekir:

• Basına Açıklama Yaparken Dikkatli Olunmalıdır: Sanık ve avukatı, kamuoyunun yönlendirmesinden kaçınmalı, yalnızca hukuki süreçlere odaklanmalıdır.
• Hukuki Sürecin Medyada Yanlış Yansıtılmasına Karşı Hukuki Haklar Kullanılmalıdır: İftiraya uğrayan sanık, iftira davası açabilir (TCK 267).

5. Masumiyet Karinesi Ekseninde Sanık Savunmasına Dair Sonuç

Masum olmasına rağmen cinsel suçlarla yargılanan bireyler, hukuki, psikolojik ve teknik açıdan güçlü bir savunma yaparak haklarını korumalıdır. Yargıtay içtihatları ve akademik çalışmalar, tek başına mağdur beyanlarının hüküm için yeterli olamayacağını göstermektedir.

Bir cinsel suç iddiasıyla karşılaşan sanık için hızlı hareket etmek, delil toplamak ve güçlü bir savunma stratejisi oluşturmak hayati öneme sahiptir. Bu tür davalarda uzman bir ceza avukatının desteği, sanığın adalet önünde haklarını koruyabilmesi açısından belirleyici olacaktır.

• Teknik ve hukuk alanında tecrübe gerektiren bu konularda telafisi imkansız hak kayıplarına uğramamak için, mutlaka avukatınıza danışmanızı şiddetle önermekteyiz.
• Aradığınız dava türü veya hukuki ihtilaf hakkında *yazılar* bölümüne tıklayarak; davanız hakkında dilediğinizi okuyup, araştırabilirsiniz.
  • Benzer mahiyette icra hukukuna dair yazılarımızın bir kısmı;
  • Ceza Avukatına / Avukatlığına Dair Sorular İzmir Hukuk
  • Çocuk Pornografisi Suçu İle Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

• AVUKAT DESTEĞİ

  Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz. 

  Hafta içi: 09:00 – 19:00
  Cumartesi: 10:00 – 18:00

  Telefon: +90 532 282 25 23

  Gizlilik

  Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.