Awesome Image
07Nis

TCK 265’te Beraat İçin Stratejik Savunma Taktikleri

Kamu görevlisine karşı direnme suçu (TCK 265), özellikle polis memurları ile yaşanan temaslarda sıkça karşımıza çıkan, ancak ispatı ve yorumlanması yönüyle son derece tartışmalı bir suç tipidir. Bir ceza avukatı olarak müvekkilin etkin şekilde savunulabilmesi için, sadece mevzuata değil, aynı zamanda yargı kararlarına, delil standardına ve olayın psikolojik-sosyolojik arka planına da hâkim olmak gerekir.

Aşağıda, TCK 265’te beraat sağlamak için kullanılabilecek başlıca savunma stratejilerini ve uygulamaya dair taktikleri detaylı olarak sıralıyorum.


1. Kastın Yokluğu – Olayın Refleks Niteliği

TCK 265 kapsamında bir eylemin suç oluşturabilmesi için, failin kasten kamu görevlisine yönelik cebir veya tehdit kullanması gerekir. Eğer sanığın davranışı:

  • Panik hali,

  • Ani refleks,

  • Alkollü olma durumu,

  • Korkuya kapılma sonucu gelişmişse,

kast unsuru oluşmamış sayılır ve beraat kararı verilmesi gerekir.

🔍 Yargıtay 18. CD., 2021/10532 E., 2022/3134 K.:

“Sanığın polis müdahalesine karşılık gösterdiği ani kol hareketi, refleks niteliğinde olup görevi engelleme kastı taşımadığı anlaşılmakla beraatine karar verilmesi gerekmiştir.”

  • Direnme suçunda kast nasıl ispatlanır?

  • Refleksle yapılan hareket suç mu?


2. Cebir veya Tehdit Unsurunun Bulunmaması

TCK 265 suçunun oluşabilmesi için, yalnızca tartışma, bağırma ya da eleştiri yeterli değildir. Somut bir cebir (fiziksel güç kullanımı) ya da tehdit bulunmalıdır.

🔍 Yargıtay 2. CD., 2018/7451 E., 2019/5473 K.:

“Görevli memura yönelik itirazda bulunmak ve yüksek sesle konuşmak, direnme suçunun cebir unsurunu oluşturmaz.”

  • Polisle tartışmak suç mu sayılır?

  • Cebir unsuru nedir?


3. Polis Müdahalesinin Hukuka Aykırılığı

Polis memurunun görevini ifa ederken yetki sınırlarını aşması veya hukuka aykırı davranması hâlinde, buna karşı gösterilen orantılı tepkiler TCK 265 kapsamında değerlendirilemez.

📌 Örneğin:

  • Gözaltı için yeterli şüphe bulunmadan fiziksel müdahalede bulunulması,

  • Vatandaşın uyarılmaksızın zor kullanılarak yere yatırılması.

🔍 Yargıtay 4. CD., 2017/3289 E., 2018/4982 K.:

“Görevi kötüye kullanan kolluk kuvvetine karşı geliştirilen orantılı tepki direnme suçunu oluşturmaz.”

📌 Savunma Stratejisi:

  • Müdahalenin hukuka uygunluk denetimi talep edilmeli

  • GBT uygulaması, durdurma veya zor kullanma yetkilerinin CMK ve PVSK’ya uygunluğu sorgulanmalı

  • Delil olarak kamera görüntüleri sunulmalı


4. Delil Yetersizliği ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Polis memurunun beyanı dışında başka delil yoksa – örneğin:

  • Kamera kaydı yok,

  • Bağımsız tanık yok,

  • Sanığın fiziksel müdahalesi net değil,

CMK 223/2-e maddesi uyarınca şüpheden sanık yararlanır ilkesi devreye girer.

🔍 Yargıtay 18. CD., 2020/4254 E., 2021/1593 K.:

“Olay görüntüsü bulunmayan ve yalnızca müşteki polis beyanıyla desteklenen isnat, cezalandırma için yeterli görülmemiştir.”

  • TCK 265 şüpheden beraat kararı

  • Yetersiz delille direnme suçlaması


5. Orantısız Güç Kullanımı – Karşı Şikâyet Yöntemi

Polis memurunun orantısız güç kullandığı durumlarda, müvekkilin eylemi karşı tepki veya meşru müdafaa niteliğinde olabilir. Bu durumda:

  • Polis hakkında suç duyurusunda bulunulabilir,

  • Görevi kötüye kullanma ve işkence gibi suçlamalar gündeme getirilebilir.

📌 Taktik:
Olayın mağduru pozisyonuna geçerek, savunmayı yalnızca “savunma” olarak değil, aynı zamanda karşı saldırı olarak yapılandırmak.


6. Psikolojik veya Sağlık Nedenleri

Müvekkilin olay anında:

  • Akıl sağlığı yerinde değilse,

  • Alkol veya ilaç etkisi altındaysa,

  • Panik bozukluğu, bipolar, şizofreni gibi rahatsızlıkları varsa,

kusur yeteneği (TCK 32) gündeme getirilebilir.

📌 Sağlık kurulu raporu veya daha önceki tedavi kayıtları sunulmalı, olayla bağlantı kurulmalıdır.


7. Uzlaştırmaya Tabi Olmaması – Ancak Pişmanlık Göstergeleri Lehe Kullanılabilir

TCK 265, uzlaşma kapsamına girmese de, pişmanlık, özür dileme, zarar telafisi gibi davranışlar, TCK 62 kapsamında cezada indirim sebebi olarak değerlendirilebilir.


8. Tutanaklarda Çelişki – Usule Aykırı Süreçler

Polis tutanaklarında:

  • Zaman çelişkisi,

  • Eylemin tanımı ile delil arasında uyumsuzluk,

  • Aynı ifadelerin farklı olaylara birebir kopyalanması

gibi unsurlar savunmada mutlaka kullanılmalıdır.

📌 Ayrıca, gözaltı tutanaklarının ıslak imza eksikliği, hakların hatırlatılmaması gibi usul hataları da davanın düşmesini sağlayabilir.


TCK 265’te Etkili Savunma, Teknik Bir Sanattır

Polis memuruna karşı direnme suçunda beraat sağlamak için:

✅ Olayın tüm yönleriyle analiz edilmesi,
✅ Kolluk işlemlerinin hukuka uygunluğu denetlenmesi,
✅ Cebir-kast-tehdit unsurlarının dikkatle incelenmesi,
✅ Delil stratejisinin doğru kurulması gerekir.

TCK 265’te Etkili Savunma

Ceza Avukatı Ne Yapar? Hangi Stratejilere Odaklanır?

1. TCK 265 Nedir?

Polis memuruna mukavemet suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup kamu görevlisinin görevini yapmasına cebir veya tehdit kullanarak engel olma fiilini kapsar. Bu suç, çoğu zaman trafik kontrolleri, gözaltı işlemleri, toplumsal olaylar ya da adli arama faaliyetleri sırasında ortaya çıkar.

TCK 265/1 şu şekildedir:

“Görevini yapmakta olan kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit kullanarak direnme halinde, faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

Eğer mukavemet olayı sırasında yaralama, silah kullanımı ya da örgütlü hareket gibi unsurlar varsa ceza artırılabilir.


2. Ceza Avukatı Bu Suç Türünde Ne Yapar?

Bir ceza avukatı için TCK 265’te etkili savunma yapmak, sadece müvekkilin “olayı anlatması” ile sınırlı kalmaz. Bu, delil analizini, mevzuat bilgisini ve teknik stratejileri içeren çok yönlü bir süreçtir. Avukat, şu adımları titizlikle yürütmelidir:

a) Olayın Fiziksel ve Hukuki Boyutlarını Ayırmak

Polis tutanaklarında “mukavemet” olarak geçen birçok olay, gerçekte doğal refleks, iletişim kazası ya da hukuka aykırı işlemden doğan tepki olabilir. Avukat ilk olarak şu sorularla hareket eder:

  • Müdahale hukuka uygun muydu?

  • Polis, orantılı güç kullandı mı?

  • Müvekkilin eylemi cebir veya tehdit oluşturuyor mu?

b) Savunmada Görsel Delil ve Tanık Stratejisi

Günümüzde kamera kayıtları (KGYS, MOBESE, işyeri kameraları, vatandaşın cep telefonu kayıtları) en etkili savunma araçlarıdır. Avukat:

  • Görsel kayıtları tespit eder ve çözümletir,

  • Görgü tanıklarıyla olayın seyrini yeniden inşa eder,

  • Olası “abartılmış polis beyanlarını” çürütmeye çalışır.

c) Polis Tutanağını Eleştirel İnceleme

Savunmanın altın noktalarından biri, polis tarafından tutulan tutanaklardaki uyuşmazlıkları, zaman çelişkilerini, abartılı anlatımları ya da taraflı ifadeleri ortaya koymaktır.

d) Hukuki Gerekçelendirme ve AİHM İçtihatları

Ceza avukatı, TCK 265 savunmasında şu hukuki metinlerden faydalanmalıdır:

  • Anayasa md. 17 – “Kişi dokunulmazlığı”

  • AİHM kararları – Orantısız güç kullanımı ve adil yargılanma hakkı

  • Yargıtay kararları – “Mukavemetin oluşmadığı” veya “polis eyleminin hukuka aykırı olduğu” durumlarda verilen beraat kararları


3. Avukatın Dikkat Etmesi Gereken Stratejik Noktalar

a) Provokasyonun Var Olup Olmadığını İrdeleme

Bazı olaylar, polisin haksız veya sert müdahalesiyle tetiklenmiş olabilir. Bu durumda:

  • Müvekkilin eylemi “karşı mukavemet” niteliğinde değerlendirilebilir,

  • “Meşru savunma” sınırlarında hareket etmiş olabilir.

b) İşbirliği ve Ceza İndirimi

Müvekkilin tutumu, pişmanlığı, suça sürüklenme biçimi gibi unsurlar, cezada önemli oranda indirim sağlayabilir. Avukat, bu argümanları:

  • 62. madde (takdiri indirim),

    1. madde (etkin pişmanlık) kapsamında dosyaya işler.

c) Hakim Karşısında Beden Dili ve Dil Kullanımı

Ceza avukatının duruşma performansı, hem hakimi ikna etmede hem de müvekkil üzerindeki psikolojik etkiyi yönetmede önemlidir.
Bir duruşmada şu üçlü uyum sağlanmalıdır:

  • Hukuki argüman: Mevzuata ve emsal kararlara dayanır,

  • Duygusal zemin: Müvekkilin pişmanlığı, sosyal durumu, olayın gelişimi,

  • Objektif analiz: Görsel delil, zaman çizelgesi, tanık ifadeleri.


4. Yargıtay Kararları Ne Diyor?

Örnek kararlar:

  • Yargıtay 8. CD, 2019/4563 E., 2020/3624 K.

    “Polis memurunun hukuka aykırı müdahalesine karşı sanığın eylemi mukavemet suçu değil, meşru savunma sınırlarında kalmaktadır.”

  • Yargıtay 18. CD, 2017/2741 E., 2018/6582 K.

    “Sanığın fiziki teması, cebir niteliğinde değildir; sözlü tepki kamu görevlisine direnme suçu oluşturmaz.”

Bu kararlar gösteriyor ki: her polis müdahalesine gösterilen tepki, otomatik olarak TCK 265 kapsamına girmez. Ceza avukatının görevi, bu ayrımı mahkemeye açık ve teknik şekilde anlatmaktır.


5. Sonuç: Ceza Avukatlığı, Teknik Bir Sanattır

TCK 265’te etkili bir savunma, sadece bir “hikâye anlatımı” değil, kanıta dayalı, stratejik ve çok katmanlı bir iştir. Ceza avukatı:

  • Delili toplar,

  • Hukuki değerlendirme yapar,

  • Anayasa, TCK, AİHS ve Yargıtay içtihatlarını harmanlar,

  • Duruşmada sahici, teknik ve etkileyici bir savunma gerçekleştirir.

Bu noktada “TCK 265’te etkili savunma, teknik bir sanattır” sözü, yalnızca güzel bir ifade değil; her aşaması bilgi, beceri ve sezgi isteyen ciddi bir hukuki mücadeleyi temsil eder.

  • TCK 265 kapsamında değerlendirilen polis memuruna karşı direnme suçu, uygulamada en sık karşılaşılan ve sıklıkla tartışmalı değerlendirmelere konu olan suç tiplerinden biridir. Özellikle orantısız polis müdahalesi, yetersiz delil, şüpheli tutanak içeriği gibi unsurlar sanık lehine yorumlanması gereken noktalar arasında yer alır.

📍 Ofisimiz İzmir merkezde, adliyeler mevkiine yakın konumda yer almakta olup; yüz yüze ve online danışmanlık imkânı sunuyoruz.

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz. 

Hafta içi: 09:00 – 19:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 532 282 25 23

Gizlilik

Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.

Leave A Comment