Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davası
Miras muvazaasına dayalı tapu iptal davası, mirasçıların mirasçı paylarını veya haklarını koruma amacıyla açılan uzmanlık gerektiren bir hukuki süreçtir. Bu tür davalar, mirasçıların mirasın hileli veya haksız yollarla devredildiğine inandıkları durumlarda ortaya çıkar. Halk arasındaki diğer adı ise “mirasçılardan mal kaçırma” davası olarak da adlandırılmaktadır. İşte miras muvazaasına dayalı tapu iptal davasının temel adımları ve bu tür bir davayı yöneten bir avukatın rolü:
1. Hukuki Değerlendirme ve Danışmanlık
Miras muvazasına dayalı tapu iptal davasını açmadan önce, bir avukatla işbirliği yapmanız önemlidir. Avukat, sizinle birlikte mirasın geçmişini, mirasçılar arasındaki hakları ve ilgili belgeleri değerlendirir. Ayrıca, davanın dayanacağı hukuki argümanları belirler ve olası sonuçları hakkında sizi bilgilendirir.
2. Dava Açma Süreci
Avukatınız, dava açma sürecini başlatır. Bu süreç, mahkemeye dava dilekçesini sunma, davalıları bildirme ve dava açma ücretlerini ödeme adımlarını içerir. Dava dilekçesi, davanın temelini, iddiaları ve talepleri içermelidir. Miras muvazaası davaları genellikle yerel mahkemelerde görülür.
3. Delil Toplama ve Sunma
Avukatınız, davanızın güçlendirilmesi için gerekli delilleri toplar. Bu deliller, mirasın hileli bir şekilde devredildiğini veya mirasçıların haklarının ihlal edildiğini göstermeye yönelik olabilir. Belgeler, tanıkların ifadeleri veya uzman görüşleri dahil edilebilir. Avukatınız, bu delilleri mahkemeye sunar ve savunmanızı sağlar.
4. Mahkeme Süreci ve Müzakere
Dava mahkemeye taşındığında, avukatınız davanızı mahkeme önünde savunur. Mahkeme süreci boyunca, taraflar arasında müzakereler gerçekleşebilir. Avukatınız, müzakereleri yönetir ve mümkünse bir uzlaşma sağlamak için çalışır. Ancak, uzlaşma sağlanamazsa, dava yargıç tarafından karara bağlanır.
5. Miras Muvazaasına Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davasında Tatbik Edilecek Kanunlar
Türkiye’de miras muvazaasına dayalı tapu iptal davaları, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gibi temel yasal düzenlemelere dayanır. Ayrıca, İcra ve İflas Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu gibi diğer ilgili yasalar da bu tür davaların yönetilmesinde etkilidir. İşte bu davaların temelinde yer alan bazı önemli yasal düzenlemeler:
A. Türk Medeni Kanunu (TMK):
Miras muvazaasına dayalı tapu iptal davaları, TMK’nun miras hukuku bölümlerine dayanır. Mirasçıların haklarının korunması ve mirasın hukuki geçerliliği bu kanunda düzenlenir.
B. Türk Borçlar Kanunu (TBK):
TBK, mirasçılar arasındaki ilişkileri ve mirasın hukuki geçerliliği konularını ele alır. Mirasın geçerliliği veya mirasın hileli bir şekilde devredilmesi gibi durumlar, bu kanun kapsamında değerlendirilir.
C. İcra ve İflas Kanunu (İİK):
Tapu iptal davalarının sonuçları, İİK kapsamında icra ve iflas işlemlerine yansır. Eğer mahkeme tapu kayıtlarını iptal ederse, bu kararın uygulanması İİK’ya tabi olabilir.
D. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK):
HMK, davanın mahkeme sürecini ve hukuki prosedürleri düzenler. Dava açılması, dava dilekçesinin sunulması, delillerin toplanması, tarafların savunması ve mahkeme kararlarının uygulanması gibi süreçler bu kanun altında gerçekleşir.
5. 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı
Muris muvazaasının esas dayanağını oluşturan 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında:
“Bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında Tapu Sicil Memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklanmış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Türk Medeni Kanunu’nun 507. ve 603. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağına..” denilmiştir.
Bu kararda belirlenen ilkeler daha sonra kabul edilen 22.05.1987 tarih ve 1986/4 Esas, 1987/5 Karar sayılı ve 16.03.1990 tarih, 1989/1 Esas, 1990/2 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında da kabul edilmiş ve bundan böyle uygulama bu ilkeler doğrultusunda belirlenmiştir. Her ne kadar anılan kararlar, miras bırakanın aslında bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile tapuda satış olarak gösterdiği taşınmazlarına ilişkin olsa da miras bırakanın muvazaalı olarak görünüşte ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik ettiği tapulu taşınmazlarına da uygulanmaktadır.
Yukarıda değinilen 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı miras bırakanın tapulu taşınmazlarının temliklerinde yaptığı muvazaalı işlemlerde uygulama alanı bulur. Taşınır malları ile tapusuz taşınmazların temlikinde gizli bağış sözleşmesi şekle bağlı olmayıp geçerli olduğundan bu içtihadı birleştirme kararının uygulama yeri yoktur.
Yargıtay’ın 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı miras bırakan adına olup da temlik ettiği tapulu taşınmazlar yönünden uygulanmakta olup, miras bırakanın parasını ödeyerek üçüncü kişiden aldığı ve bağışta bulunmak istediği kişi üzerine tapuya tescil ettirdiği ve uygulamada gizli bağış olarak adlandırılan işlemlere uygulanamaz.
6. Sonuç ve Uygulama
Mahkeme, davayı sonuçlandırır ve gerekirse tapu kayıtlarını düzeltebilir veya iptal edebilir. Bu, mirasçıların haklarının geri kazanılması veya korunması anlamına gelebilir. Söylem biçimini Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı kararından alan muris muvazaası kavramının varlığından söz edebilmemiz için, İBK’ da değinildiği üzere, miras bırakanın muvazaalı işlem yapmadaki amacı mutlaka mirasçılarından mal kaçırmak olmalıdır.
Muris muvazaasında, miras bırakanın iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olup olmadığını, her somut olayın durumuna göre detaylı bir inceleme yaparak hakim takdir edecektir. Miras bırakanın mal kaçırma kastının olduğuna yönelik emareler varsa bunun olayın özellikleri dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir, bu konuda genel geçer bir kural aramak adil olmayan sonuçlar doğurabilir.
Miras muvazaasına dayalı tapu iptal davaları karmaşık ve hukuki detaylara sahip davalardır. Bu nedenle, deneyimli bir miras hukuku avukatı ile çalışmak önemlidir. Avukatınız hukuki süreci yönetirken sizin haklarınızı korumak için en iyi stratejileri belirler.
Türkiye’deki miras – muris muvazaasına dayalı tapu iptal davaları ile ilgili güncel yasal düzenlemelere ve yerel uygulamalara uygun hareket etmek için yerel bir avukatın rehberliği önemlidir. Olası hak kayıplarının önüne geçmek için mutlak surette avukatınızla çalışmalısınız.

AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.
Leave A Comment