Awesome Image
07Nis

Polis Memuruna Karşı Mukavemet (Direnme) Suçu – TCK 265 Kapsamında Hukuki ve Uygulamalı Değerlendirme

Kamu görevlisine karşı direnme suçu, uygulamada en çok polis memurlarına karşı işlenen suçlar bağlamında karşımıza çıkmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesi uyarınca düzenlenen bu suç tipi, kamu görevlisinin görevini yapmasına engel olmak amacıyla cebir veya tehdit kullanılmasını cezai yaptırıma bağlamaktadır.

Özellikle polis memuruna mukavemet suçu ve bu kapsamdaki adli süreçler, hem ceza hukuku hem de idare hukuku açısından telafisi imkansız ağır sonuçlar doğurabilir.


Mevzuat: TCK 265. Madde

TCK m. 265/1:

“Görevini yapan kamu görevlisine karşı, görevinden dolayı cebir veya tehdit kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Madde, korunan hukuki yararı “kamu görevlisinin kamu hizmetini yerine getirme serbestisi” olarak tanımlamaktadır. Failin kimliği önemsizdir, önemli olan cebir veya tehdidin görevli memura yönelik ve göreviyle bağlantılı olmasıdır.


Direnme Suçunun (TCK 256) Unsurları

1. Mağdurun Kamu Görevlisi Olması

  • Polis memurları, görev sırasında “kamu görevlisi” sıfatını haizdir.

  • Görevin hukuka aykırı yapılması halinde bile TCK 265 kapsamında direnme suçunun oluşabileceği kabul edilir.

2. Görevle İlgili Olma Şartı

  • Failin eylemi, kamu görevlisinin göreviyle doğrudan bağlantılı olmalıdır.

  • Hukuk devleti ilkesi gereği, keyfi davranışa karşı meşru direniş, suç oluşturmaz.

3. Cebir veya Tehdit Kullanımı

  • Yalnızca sözlü sataşmalar veya hakaret bu suç kapsamında değerlendirilmez; failin fiziksel müdahalesi veya somut tehdit içeren fiiller olması gerekir.

  • Doktrinde “hafif cebir” tartışmalıdır; Yargıtay bazı kararlarında bunun da TCK 265 kapsamında sayılabileceğine hükmetmiştir.


Direnme Suçunda Yargıtay Kararlarıyla Değerlendirme

Yargıtay 18. CD., E.2020/4313 K.2021/872:

“Polis memurunun kimlik kontrolü sırasında sanığın fiziki müdahalesi, görevli memura karşı direnme suçunu oluşturur. Failin, görevi engelleme kastı ile hareket ettiği sabittir.”

Yargıtay 2. CD., 2017/4532 E. – 2018/9765 K.:

“Sanığın alkol etkisiyle bilinçsizce savurduğu kol hareketinin görevli polis memuruna çarpması, kastın varlığına dair şüphe oluşturduğundan, lehine yorum ilkesi gereği ceza verilmemesi gerekir.”

Bu örnekler, kastın belirlenmesindeki güçlüğü ve olayın bağlamına göre farklı değerlendirmeleri göstermektedir.


Direnme Suçunda Doktrinsel Görüşler

Prof. Dr. İzzet Özgenç, cebir unsurunun “doğrudan görevi engelleme amacıyla” kullanılması gerektiğini vurgular.
Prof. Dr. Veli Özer Özbek ise, tehdidin yalnızca görevle bağlantılı olması halinde suçun oluşacağını ifade eder.

Her iki görüş de ortak noktada, failin genel kastının kamu hizmetini aksatmak olması gerektiğini belirtmektedir.


Direnme Suçunda Uygulamada Görülen Tipik Sorunlar

TCK 265 kapsamında kamu görevlisine karşı direnme suçuna dair yargılamalarda, özellikle polis memurlarına yönelik mukavemet iddialarında belirli yapısal ve pratik sorunlar sıklıkla gözlemlenmektedir. Bu sorunlar, savunmanın şekillenmesi açısından kritik öneme sahiptir.


1. Olayın Tek Taraflı Polis Tutanaklarıyla Değerlendirilmesi

Uygulamada en çok karşılaşılan sorunlardan biri, olay anına ilişkin tüm beyan ve delillerin yalnızca görevli polis memurlarının tutanaklarına dayanılarak oluşturulmasıdır.
Bu tutanaklar genellikle standartlaştırılmış ifadeler içerir:

“Görevli memura mukavemet etmiş, bağırarak görevini yapmasına engel olmuş, fiziki müdahalede bulunmuştur.”

🔍 Hukuki Değerlendirme:
Tutanakların tek taraflı olması, CMK 217 gereği “delillerin hâkim önünde doğrudan tartışılması” ilkesine aykırı olmamakla birlikte, isnat edilen fiilin sübuta ermesi için yeterli değildir.
Yargıtay 18. CD., 2016/7849 E., 2018/1234 K.:

“Sadece polis memurlarının beyanına dayalı tutanak ile mahkûmiyet kararı verilemez; kamera kaydı, tanık anlatımı gibi destekleyici deliller aranmalıdır.”


2. Görüntü Kayıtlarının Bulunmaması veya Sunulmaması

Birçok olayda, polis yeleğinde veya bölgede mevcut mobese ya da vücut kamerası olmasına rağmen, olay görüntülerine ulaşılamamakta veya sunulmamaktadır.
Görüntülerin kaybolması, silinmesi veya talep edilmesine rağmen dosyaya sunulmaması, adil yargılanma ilkesini ve savunma hakkını açıkça zedelemektedir.

📌 Savunma Taktikleri:

  • CMK 206 ve 217 kapsamında görüntülerin celbi talep edilmeli

  • Görüntülerin sunulmaması hâlinde lehine yorum ilkesi işletilmeli

  • AYM ve AİHM içtihatları “delillere erişim hakkı” yönünde etkili biçimde kullanılmalı


3. Kastın Belirsizliği: Direnme mi, Tepki mi?

Failin eyleminin kasten ve kamu görevlisinin görevini engelleme amacıyla yapılması gerekir. Ancak doğal refleksler, ani tepkiler veya korku sonucu ortaya çıkan davranışlar kastın varlığı konusunda ciddi şüpheler doğurmaktadır.

📍Örnek Olay: Sanık, gece vakti polis kontrolü sırasında panikleyerek geri çekilmiş, polisin koluna çarpması sonucu “mukavemet” suçlamasıyla yargılanmıştır.

Yargıtay 2. CD., 2019/8345 E., 2020/5472 K.:

“Sanığın ani hareketinin kast unsuru taşımadığı, olayın refleks niteliğinde olduğu gözetilmeden hüküm kurulması hukuka aykırıdır.”


4. Hukuka Aykırı Polis Müdahalesine Karşı Tepkinin Suç Sayılması

Polis memurunun yetkisini aşan veya hukuka aykırı biçimde müdahale ettiği durumlarda, vatandaşın orantılı tepkisi, TCK 265 kapsamında suç sayılmamalıdır.

🔎 Yargıtay 18. CD., 2015/2354 E., 2016/5421 K.:

“Hukuka aykırı gözaltı işlemine karşı gösterilen direncin, meşru müdafaa veya zorunluluk hali kapsamında değerlendirilmesi gerekir.”

📌 Savunma Stratejisi:

  • Müdahalenin hukuka aykırı olduğunu somut delillerle ortaya koymak

  • Polis tutanağı ile olay görüntüleri arasında çelişki aramak

  • Orantılı tepki ilkesi ve AYM kararlarını vurgulamak


5. Olay Anında Alkol veya Psikiyatrik Rahatsızlık Etkisi

Sanığın alkol etkisi altında olması ya da olay anında tıbben belgelenmiş bir psikiyatrik rahatsızlığının bulunması, kastın ortadan kalktığı veya azaldığı yönünde savunma gerekçesi olabilir.

Yargıtay 4. CD., 2017/5561 E., 2018/9932 K.:

“Sanığın akıl hastalığı teşhisi bulunan psikiyatrik raporları değerlendirilmeden direnme suçundan cezalandırılması usule aykırıdır.”


6. İki Taraflı Yaralanma Durumları ve Tersine Mağduriyet

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir diğer husus, olayda her iki tarafın da yaralanması ve vatandaşın şikâyetinin görmezden gelinerek yalnızca polis memurunun mağdur kabul edilmesidir.

📍 Savunmada; eş zamanlı olarak görevi kötüye kullanma, zor kullanma sınırının aşılması gibi suçlar yönünden polis hakkında suç duyurusu yapılması, müvekkil lehine denge unsuru olabilir.


7. Yetersiz veya Tanıkla Desteklenmeyen İddialar

Bazı dosyalarda polis dışı tanık beyanı olmaması, iddianın soyut kalmasına neden olmaktadır.
Ceza muhakemesinde “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği, bu durum mahkûmiyet değil beraat kararı verilmesini gerektirir.


Ceza Hukuku Pratiğinde Avukatın Rolü

🔍 Savunma Stratejileri:

  • Meşru müdafaa ve mazeret nedenleri (alkol, psikolojik durum vs.)

  • Hukuka aykırı görev icrası vurgusu

  • Delil yetersizliği, tanık çelişkisi, kamera kayıtlarıyla çürütme

📌 Alternatif Çözüm:

  • İyi hal, etkin pişmanlık, uzlaşma teklifleri gibi TCK’da yer alan lehe hükümler


Polisle Yaşanan Tartışma Her Zaman Direnme Suçu mu Sayılır?

Polis memurları ile vatandaşlar arasında yaşanan tartışmalar, özellikle kolluk görevlerinin icrası sırasında sıklıkla meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda kolluk güçleri tarafından “kamu görevlisine mukavemet (direnme)” suçu işlendiği gerekçesiyle cezai işlem başlatılmaktadır. Ancak her tartışma ya da sözlü itiraz, TCK 265 kapsamında suç oluşturmaz. Bu ayrım, gerek doktrin gerekse yargı kararlarında açık biçimde ortaya konmuştur.


1. Sözlü Tartışmalar ve Eleştiri Hakkı

Anayasa’nın 26. maddesi uyarınca herkesin düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü vardır. Bir vatandaşın, polisin uygulamasına karşı sözlü tepki göstermesi, yüksek sesle eleştirmesi ya da hukuka aykırılık iddiasında bulunması, tek başına cezai sorumluluk doğurmaz.

🔍 Yargıtay 18. CD., 2016/7851 E., 2017/2536 K.:

“Sanığın, polis memurlarına yönelik yüksek sesle serzenişte bulunması ve yapılan uygulamayı eleştirmesi, direnme suçu kapsamında değerlendirilmemelidir.”

  • Polisle tartışmak suç mu?

  • Polisle sözlü tartışma TCK 265’e girer mi?

  • Kamu görevlisine hakaret ile direnme arasındaki fark


2. Direnme Suçu ile Hakaret ve Tehdit Suçlarının Karıştırılması

Uygulamada en sık yapılan hata, her türlü sözlü eylemin TCK 265 kapsamına alınmasıdır. Oysa ki, hakaret (TCK 125) ya da tehdit (TCK 106) suçları, farklı yasal düzenlemelere tabidir. Bu tür eylemler fiilin niteliğine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Yargıtay 4. CD., 2015/3178 E., 2016/4342 K.:

“Sanığın görevli memura yönelik sarf ettiği sözler, görev nedeniyle hakaret suçunu oluşturmakta olup, direnme suçunun unsurları bulunmamaktadır.”


3. Tartışmanın Fiziksel Müdahale İçermemesi Durumu

TCK 265’in temel unsurlarından biri cebir veya tehdit kullanımıdır. Tartışma, bağırma, sözlü tepki verme gibi davranışlar fiziki temas veya görevden açıkça alıkoyma niteliği taşımıyorsa, direnme suçu oluşmaz.

📍 Örnek Durum: Vatandaşın polisin kimlik kontrolünü sorgulaması ve “Neden yapıyorsunuz?” diye çıkışması, polise yönelik fiili bir eylem veya tehdit içermiyorsa suç oluşturmaz.


4. Polisin Yetki Sınırlarını Aşması Halinde Vatandaşın Tepkisi

Polis memurunun hukuka aykırı şekilde müdahalesi durumunda, vatandaşın gösterdiği orantılı ve sözel tepkiler meşru müdafaa, zorunluluk hali veya hukuka uygunluk nedeni kapsamında değerlendirilebilir.

📌 Anayasa Mahkemesi, B.E. Kararı – 2019/40991 Başvuru:

“Kolluk kuvvetinin ölçüsüz müdahalesine karşı geliştirilen sınırlı tepki, kamu düzeninin ihlali değil, savunma refleksi niteliğindedir.”


5. Direnme Suçunda Savunma Açısından Stratejik Değerlendirme

Ceza avukatı olarak, sözlü tartışmanın direnme suçuna dönüştürülüp dönüştürülmediği her somut olay özelinde:

  • Olayın sesli ve görüntülü kayıtları

  • Tanık beyanları

  • Polis tutanaklarının içeriği ve yazım biçimi

  • Müdahalenin orantısı ve hukuka uygunluğu

gibi çok yönlü delil analizi ile ele alınmalıdır.


6. Sonuç ve Değerlendirme

Her ne kadar polisle yaşanan her tartışma bazı durumlarda kamu düzenine zarar verecek boyuta ulaşabilse de, TCK 265 kapsamında bir direnme suçunun oluşabilmesi için fiziki güç kullanımı veya ciddi bir tehdit unsuru bulunması gerekir.
Salt sözel tepki, yüksek sesle konuşma, polise yönelik memnuniyetsizlik ifadeleri ya da yapılan işlemin eleştirilmesi suç teşkil etmez.

Tartışma varsa, mutlaka cebir veya tehdit olup olmadığı irdelenmeli, ceza yargılamasında lehe yorum ilkesi titizlikle uygulanmalıdır.

  • TCK 265 kapsamında değerlendirilen polis memuruna karşı direnme suçu, uygulamada en sık karşılaşılan ve sıklıkla tartışmalı değerlendirmelere konu olan suç tiplerinden biridir. Özellikle orantısız polis müdahalesi, yetersiz delil, şüpheli tutanak içeriği gibi unsurlar sanık lehine yorumlanması gereken noktalar arasında yer alır.

📍 Ofisimiz İzmir merkezde, adliyeler mevkiine yakın konumda yer almakta olup; yüz yüze ve online danışmanlık imkânı sunuyoruz.

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz. 

Hafta içi: 09:00 – 19:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 532 282 25 23

Gizlilik

Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.

Leave A Comment