İNTERNETTEN DOLANDIRICILIK (ONLINE SCAM) SUÇU: HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE AVUKATLIK GÖRÜŞÜ
1. GİRİŞ
İnternetin ve dijital teknolojilerin baş döndürücü gelişimi, iletişim ve ticaret alanında insan yaşamını kolaylaştırırken aynı zamanda yeni suç tiplerini de beraberinde getirmiştir. Özellikle “internetten dolandırıcılık” olarak tanımlanan ve TCK m. 157-158 kapsamında değerlendirilen fiiller, son yıllarda büyük bir artış göstermektedir. Bu kapsamda, internet dolandırıcılığı sadece bireyleri değil, şirketleri ve kamu kurumlarını da hedef alabilen teknik özellikli ve organize suç türlerinden biridir.
2. TANIM VE KANUNİ DAYANAK
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5651 sayılı İnternet Ortamında İşlenen Suçlarla Mücadele Kanunu bu alandaki yasal düzenlemelerin temelini oluşturur. İnternetten dolandırıcılık suçu, teknik olarak bilişim sistemlerinin sağladığı iletişim ve işlem yapma imkanlarının kötüye kullanılması suretiyle mağdurların aldatılması ve bu yolla maddi menfaat temin edilmesi şeklinde tezahür eder.
Türk Ceza Kanunu bakımından bu fiil, genel olarak TCK m. 157‘de düzenlenen “basit dolandırıcılık” ve özellikle TCK m. 158/1-f kapsamında “bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçu olarak cezalandırılır.
a. TCK m. 157 – Basit Dolandırıcılık
TCK m. 157’ye göre dolandırıcılık, “bir kimseyi, hileli davranışlarla aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya bir başkasına yarar sağlamak” şeklinde tanımlanmıştır. Bu suçun unsurları arasında:
-
Hileli davranış,
-
Mağdurun aldatılması,
-
Zarar ve haksız menfaat bulunması gerekir.
İnternet yoluyla işlenen dolandırıcılıklar bu temel yapıyı korumakla birlikte, iletişim yönteminin dijital olması nedeniyle nitelikli hale gelir.
b. TCK m. 158/1-f – Nitelikli Dolandırıcılık (Bilişim Sistemleri Kullanılarak)
TCK m. 158/1-f hükmü, suçun “bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesini” ağırlaştırıcı neden saymakta ve ceza miktarını artırmaktadır. Bu kapsamda verilen ceza 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası şeklindedir.
Yargıtay uygulamasına göre, sanığın bilişim sistemleri aracılığıyla sahte bir e-ticaret sitesi kurması, sahte sosyal medya hesabı açması veya güven telkin eden sahte yatırım platformları ile mağdurları kandırması, bu madde kapsamında değerlendirilmektedir.
c. Bilişim Sistemi Kavramının Hukuki Yorumu
Prof. Dr. Durmuş Tezcan ve Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, bilişim sistemini; “verilerin otomatik işlemlere tabi tutulduğu, programlanabilir elektronik sistemler bütünü” olarak tanımlamakta ve dolandırıcılığın bu sistemler aracılığıyla işlenmesi halinde suçun bilişim destekli organize suça dönüştüğünü vurgulamaktadır.
Benzer şekilde Prof. Dr. Koray Doğan, internet üzerinden işlenen dolandırıcılık fiillerinin klasik dolandırıcılıktan ayrılması gerektiğini, zira mağdurun fiziksel olarak bir olayla karşı karşıya kalmadığını, ancak dijital ortamda yaratılan illüzyonla aldatıldığını ifade etmektedir. Bu yönüyle suç, yalnızca klasik cezai normlarla değil, aynı zamanda teknik delil analizleri ve adli bilişim bilgisiyle ele alınmalıdır.
d. İlgili Diğer Mevzuatlar
-
5651 sayılı Kanun: İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadelede erişim engeli, içerik kaldırma gibi idari tedbirleri düzenlemektedir. Ayrıca içerik, yer ve erişim sağlayıcıların log (kayıt) tutma yükümlülüğü bu suçu aydınlatmak için delil yaratma açısından kritik önemdedir.
-
Bankacılık Kanunu, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, KVKK gibi mevzuatlar da veri güvenliği ve sahtecilikle mücadele yönünden bağlantılı hükümler içermektedir.
e. Uygulamada Yargıtay’ın Suça Yaklaşımı
-
Yargıtay 15. CD, 2017/2290 E., 2018/6712 K. sayılı kararında, internet yoluyla yapılan yatırım dolandırıcılığında sanığın “güven hissi oluşturarak mağdurdan para temin etmesi” bilişim sistemleri kullanılarak dolandırıcılık olarak kabul edilmiştir.
-
Yargıtay 11. CD, 2020/2952 E., 2021/2217 K. kararında ise sosyal medya üzerinden yapılan sahte satışlar, “bilişim sisteminin kullanılması suretiyle menfaat temini” olarak nitelendirilmiş ve fail hakkında TCK 158/1-f kapsamında hüküm kurulmuştur.
3. SCAM DOLANDIRICILIKTA SUÇUN UNSURLARI
-
İnternetten dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için bazı temel unsurların bir araya gelmesi gerekir. Bu unsurlar hem Türk Ceza Kanunu m. 157-158 hükümlerine hem de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına dayanmaktadır. Aşağıda, bilişim sistemleri vasıtasıyla dolandırıcılık suçunun oluşumu için gerekli olan başlıca unsurlar detaylı olarak açıklanmıştır.
3.1. Hileli Davranış (Aldatma Kastı)
Hileli davranış, suçun en temel ve ayırt edici unsurudur. Failin mağduru kandırmak amacıyla gerçeğe aykırı bilgi sunması ya da güven telkin eden ancak gerçeği yansıtmayan davranışlarda bulunması gerekir. Hile yalnızca açık yalanlarla değil; gizleme, yanıltma, sahte görüntü oluşturma, kimlik gizleme, güven yaratan unsurlar kullanma yoluyla da gerçekleştirilebilir.
Yargıtay 15. CD, 2019/7743 E., 2020/4412 K. kararında, “sahte internet sitesi kurarak vatandaşlardan ürün siparişi alma” fiili hileli davranış olarak değerlendirilmiştir.
İnternetten dolandırıcılıkta sık rastlanan hileli davranış örnekleri:
-
Sahte e-ticaret sitesi kurmak,
-
Tanınmış markaların taklit sosyal medya hesaplarını kullanmak,
-
Kripto para üzerinden yüksek kazanç vaadi sunmak,
-
E-devlet, banka ya da kargo firması gibi kurumları taklit eden e-postalar göndermek,
-
Deepfake veya sahte ekran görüntüleriyle kişileri yanıltmak.
(internet dolandırıcılığında hile nedir, sahte site ile dolandırıcılık, sosyal medya dolandırıcılığı hileli davranış)
3.2. Mağdurun Aldatılması (İnanç ve Güvenin Kötüye Kullanılması)
Failin hileli davranışlarının, mağdurda bir güven duygusu oluşturması ve bu güvene dayanarak mağdurun işlem yapması gerekmektedir. Eğer mağdur, aldatıcı eylem karşısında ihtiyatla davranmış ve zarara uğramamışsa, dolandırıcılık suçu oluşmaz.
Bu bağlamda, mağdurun gerçeklik algısının bozulmuş olması, yani failin söylemine veya davranışına inanarak işlem yapması zorunludur. Hileli davranış ne kadar profesyonelce kurgulanmışsa, mağdurun kusursuz olması o kadar mümkündür.
🔎 Uygulamada; sahte Instagram sayfası üzerinden mağdurun para göndermesi, tanınmış borsa uygulamasının birebir kopyalanması gibi durumlarda mağdurun aldatıldığı kabul edilir.
(mağdurun aldatılması dolandırıcılıkta ne demek, dolandırıcılık suçunda güven ilişkisi, sosyal medya dolandırıcılığı nasıl ispatlanır)
3.3. Zarar ve Menfaat Unsuru (Haksız Kazanç)
Dolandırıcılık suçunun tamamlanmış sayılabilmesi için mağdurun malvarlığında bir eksilme (zarar) ve failin veya bir başkasının malvarlığında bir artış (menfaat) meydana gelmelidir. Zarar sadece doğrudan maddi kayıp şeklinde değil, veri kaybı, kişisel bilgilerin sızdırılması, hesapların ele geçirilmesi gibi şekillerde de ortaya çıkabilir.
🔍 Örneğin:
-
Sahte e-ticaret sitesinden alışveriş yapan mağdurun ürün teslimi yapılmadan parasının alınması,
-
Sanal yatırım platformuna para yatıran kişinin platformdan hiçbir getiri alamadan sistemin kapanması,
-
Sahte banka uygulamasıyla hesap bakiyesinin çekilmesi.
Yargıtay 11. CD, 2020/3137 E., 2021/1252 K. sayılı kararında, failin “mağdurdan kripto yatırım vaadiyle para alıp ortadan kaybolması” dolandırıcılık suçunun oluşması açısından yeterli görülmüştür.
(dolandırıcılıkta menfaat sağlama nedir, kripto para dolandırıcılığı zarar hesaplama, internet dolandırıcılığında maddi kayıp)
-
4. YAYGIN GÖRÜLEN DOLANDIRICILIK TÜRLERİ
- Sahte E-Ticaret Siteleri: Gerçekte var olmayan ürünlerin satışı.
- Instagram/Facebook Dolandırıcılığı: Influencer görünümlü profiller üzerinden yapılan satışlar.
- Kripto Para Dolandırıcılığı: Yüksek kâr vaadiyle yatırım toplanması.
- Oltalama (Phishing): Banka, e-devlet gibi kurumların taklidiyle kullanıcı bilgisi çalınması.
5. DOLANDIRILICILIK MAĞDURLARIN HUKUKİ HAKLARI
- Ceza Soruşturması Başlatılması: Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması (CMK m. 158).
- Zararın Tazmini: Borçlar Kanunu ve haksız fiil hükümleri uyarınca maddi/manevi tazminat davası.
- İhtiyati Tedbir: Suç gelirlerinin üçüncü kişilere aktarılmasının engellenmesi amacıyla malvarlığına ihtiyati tedbir talebi.
6. YARGITAY KARARLARI
- Yargıtay 15. CD, 2018/3352 E., 2019/1124 K. – Sahte web sitesi ile yapılan dolandırıcılıkta, sanığın banka hareketlerinin suçun delili sayılması gerektiği kabul edilmiştir.
- Yargıtay 11. CD, 2020/1256 E., 2021/4437 K. – Sosyal medya üzerinden yapılan satışların, suçun bilişim sistemi kullanılarak işlendiğine dair açık delil teşkil ettiğine hükmedilmiştir.
7. AVUKAT GÖRÜŞÜ VE TAVSİYELER
İnternetten dolandırıcılık suçu, doğası gereği yalnızca ceza hukuku bilgisini değil; aynı zamanda bilişim teknolojilerine hâkimiyet, adli bilişim süreci bilgisi ve dijital delil yönetimi becerisi gerektiren teknik özellikli bir suçtur. Bu tür dijital dolandırıcılık olaylarında, mağdurun menfaatinin korunması ve failin etkili bir şekilde tespit edilerek yargı önüne çıkarılması, büyük ölçüde uzman bir ceza avukatının süreci zamanında ve etkin biçimde yönetmesine bağlıdır.
7.1. Sürecin En Kritik Noktası: Dijital Delillerin Kaybolma Riski
Bilişim sistemleri üzerinden işlenen suçlarda delillerin çoğu elektronik ortamda yer alır. IP kayıtları, sosyal medya mesajları, banka işlem geçmişi, ekran görüntüleri, sahte site URL’leri gibi veriler zamana duyarlıdır. Bu nedenle:
-
BTK (Bilgi Teknolojileri Kurumu), Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, bankalar ve e-ticaret platformlarından zaman kaybetmeden resmi bilgi talebi yapılmalıdır.
-
Uygulamada pek çok dava, gecikilen delil talepleri nedeniyle sonuçsuz kalmakta veya takipsizlikle neticelenmektedir.
7.2. Mağduriyetin Belgelendirilmesi: Ceza Avukatı Rehberliğinde Teknik Hazırlık
“İnternetten dolandırıldım, ne yapmalıyım?” sorusunu yönelten bir kişi için ilk adım, kanıtları eksiksiz şekilde toplamak ve hukuki süreci gecikmeden başlatmaktır. Aşağıdaki adımlar, bilişim suçları avukatı rehberliğinde eksiksiz olarak yerine getirilmelidir:
-
Sahte sitenin ekran görüntüleri,
-
İlgili sosyal medya hesaplarının ekran kayıtları,
-
Gönderilen para transferlerine dair banka dekontları,
-
Alınan e-postalar, SMS’ler ve mesaj kayıtları,
-
UETS ve e-Devlet bildirimleri,
-
Site veya platformun barındığı sunucuya ilişkin alan adı (domain) WHOIS kayıtları.
Bu belgelerin profesyonelce sunulması, Cumhuriyet Savcılığı nezdinde açılacak soruşturmada karar vericilerin delil bütünlüğüne olan güvenini artırır.
7.3. Hukuki Süreçte Teknik Destek Şart: Adli Bilişim Uzmanlığı (Adli Bilişim Hukuku)
Ceza avukatının yalnızca CMK bilgisiyle değil, aynı zamanda adli bilişim süreçlerine hâkimiyetle hareket etmesi gerekir. Teknik takip gereken bu suç türünde; IP adreslerinin tespiti, sosyal medya sağlayıcılarından kullanıcı bilgileri alınması, sahte sitelerin barındığı sunucuların yurtdışı bağlantılarının araştırılması gibi uluslararası düzeyde yazışma ve uzman desteği gerekir.
📌 Bu aşamada, MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ve EGM Siber Suçlar Daire Başkanlığı ile iletişim kurulması, şüpheli hesap hareketlerinin ve sanal para transferlerinin takibi açısından çok önemlidir.
7.4. Tazminat Davaları ve İhtiyati Tedbirle Mal Kaçırmanın Önlenmesi
İnternetten dolandırıcılık vakalarında yalnızca ceza davası açmak çoğu zaman mağdurun zararını telafi etmez. Bu nedenle:
-
818 sayılı Borçlar Kanunu ve 6100 sayılı HMK uyarınca maddi ve manevi tazminat davası açılmalıdır.
-
Failin banka hesabı, taşınmazı veya kripto cüzdanına ilişkin ihtiyati tedbir kararı talep edilerek, malların üçüncü kişilere kaçırılması engellenmelidir.
📌 Özellikle kripto para transferleriyle ilgili olarak mahkemeden alınacak “banka ve platformlara gönderilecek ihtiyati tedbir müzekkereleri”, delillerin güvence altına alınmasında etkilidir.
7.5. Avukatlık Desteği ile Yargısal Süreçte Stratejik Avantaj Sağlayın
Bu tür teknik ve zamana duyarlı suçlarda, İzmir bilişim avukatı, siber suçlar avukatı veya internetten dolandırıcılık konusunda uzman bir hukukçu ile çalışmak:
-
Delillerin eksiksiz toplanması,
-
Zararın tam tazmini,
-
Soruşturmanın etkin yürütülmesi,
-
Faile ulaşılması,
- Teknik değerlendirme için bilişim uzmanından gerekirse rapor aldırmak,
-
Mahkemede profesyonel savunmanın sağlanması açısından hayati öneme sahiptir.
Avukatın sürece erken dahil olması, “şikâyetin etkin soruşturma yükümlülüğü kapsamında ciddiyetle ele alınmasını” sağlar ve hak arama özgürlüğünün somut bir güvencesi haline gelir.
Sonuç: İnternetten Dolandırıcılık Suçlarında Ceza Avukatı ile Hareket Edilmesi
İnternetten dolandırıcılık mağduru iseniz; beklemek, zaman kaybetmek ya da kendi başınıza çözüm aramak sizi telafisi mümkün olmayan zararlara uğratabilir. Delil kaybı, zaman aşımı ve IP tespiti yapılamaması gibi sorunlarla karşılaşmamak adına, bu alanda deneyimli bir ceza avukatının danışmanlığında hukuki süreci başlatmanız önerilir.
Ayrıca, failin bulunduğu yerin tespit edilmesi için adli bilişim incelemesi yapılması ve gerektiğinde siber suçlar şube müdürlüklerinden teknik destek alınması önerilir.
8. ONLINE SCAM TİPİ DOLANDIRICILIKTA DEĞERLENDİRME
İnternetten dolandırıcılık suçu, bireyin malvarlığına yönelik en güncel ve tehlikeli tehditlerden biridir. Bu suçlarla mücadelede sadece cezai yaptırım değil, aynı zamanda mağdurların zararlarının tazmini de önem arz etmektedir. Teknik ve hukuki boyutları olan bu suç tipinde, uzman bir bilişim ceza avukatının desteği soruşturma sürecinin etkinliği açısından hayati önem taşır.
İnternetten dolandırıcılık suçu, bilişim sistemlerinin sağladığı hız ve anonimlik sayesinde çok sayıda mağdura kısa sürede ulaşmayı mümkün kıldığı için, klasik dolandırıcılıktan farklı olarak yüksek teknik bilgi, interdisipliner işbirliği (örneğin BTK, MASAK, siber suçlar şube gibi kurumlarla) ve özel hukuki savunma stratejileri gerektirir.
Bu nedenle, söz konusu suçun tanımında sadece kanuni unsurlara değil, bilişim teknolojileri, kriminoloji ve hukuk sosyolojisi gibi alanların birlikte değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. Gerek birey gerekse şirketlerin dijital güvenlik farkındalıklarını artırmaları, şüpheli durumlarda ise derhal yasal yollara başvurmaları tavsiye olunur.
- Teknik ve hukuk alanında tecrübe gerektiren bu konularda telafisi imkansız hak kayıplarına uğramamak için, mutlaka avukatınıza danışmanızı şiddetle önermekteyiz.
- Aradığınız dava türü veya hukuki ihtilaf hakkında *yazılar* bölümüne tıklayarak; davanız hakkında dilediğinizi okuyup, araştırabilirsiniz.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Hafta içi: 09:00 – 19:00Cumartesi: 10:00 – 18:00Telefon: +90 532 282 25 23Gizlilik
Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.
Leave A Comment