Yağma (Gasp) Suçu Genel Olarak Nedir? (TCK 148-149)
Gasp olarak da bilinen yağma suçu, başkalarına ait mallara “zor” veya “tehdit” yoluyla el konulmasıdır. TCK’nın 148 ila 150. maddeleri arasında yer alan hırsızlık suçu, mağdurun malına karşı yapılan bir haksızlıktır. Hırsızlık; failin, taşınır maldan menfaat sağlamak amacıyla mal sahibini zorla ve tehditle mülkü kendisine teslim etmeye zorlaması veya oradan alınan mülke direnememesi halinde meydana gelir. Dolayısıyla suçun konusu her türlü taşınır maldır. Yargıtay içtihatlarına göre gayrimenkul hırsızlığa konu olamaz. Genelde vatandaşların yağma suçunda yargılandığı zaman diliminde şayet suçun “hafifletici sebepleri veyahut teşebbüs” aşmasında kalması durumlarında ise cezai müeyyidenin az olacağı yahut hiç tutuklanmayacağı veyahut hiç bir zaman ceza infaz hukukuna konu olmayacaklarına dair düşünceleri tamamıyla büyük bir yanılgıdır. Bu bahse dair daha detaylı “Yağma Suçu ve Tüm Ayrıntıları” başlıklı yazımızda detayları bulabilirsiniz.
“Ceza Genel Kurul Kararına” Göre Yağma Nedir?
Yağma; başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınması olduğundan “zor yoluyla hırsızlık”, bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etmek şeklinde de tanımlanmıştır. Hırsızlık ile yağma suçları aynı ortak unsurlara sahip olup ayrıldıkları tek nokta ya da başka bir deyişle yağmanın, hırsızlığa oranla sahip olduğu ilave unsur, malı almak için cebir veya tehdit kullanılmasıdır. (CGK-K.2021/114)
Bileşik Suç Olarak Yağma Ne demektir?
Hırsızlık ve gasp suçunun ortak eylemi “başkasının malını almak” fiilidir. Hırsızlık suçu bileşik bir suçtur.“Başkasının malını çalmak” fiilinin yanı sıra, eşyanın çalınması sürecinde “kuvvet” veya “tehdit” kullanılması da suçun asli unsurudur. Çalınması. Hırsızlığın mahkum edilebilmesi için, mülke sahip olmak amacıyla mağdurdan mülk alınması gerekmez. Yağma (gasp suçu) ile korunan yasal değerler, kişisel özgürlük, bedensel dokunulmazlık, mülkiyet ve mülkiyettir!
Temel Kanuni Düzenleme Hangileridir?
Yağma (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu – Madde 148)
(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.
Nitelikli yağma (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu – Madde 149)
(1) Yağma suçunun;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde,
İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Daha az cezayı gerektiren hâl ((5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu – Madde 150)
(1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.
Yağma Suçunda Şikayet, Zamanaşımı, Etkin Pişmanlık, Uzlaşma ve Görevli Mahkemesi
- Şikayet Müddetti
Yağma suçu ve vaka takibi şikayete tabi olmayan ve resen takip edilmesi gereken suçlardır . Ek olarak, kişi bir hukuk ilişkisine dayalı bir talebi geri almak amacıyla güç veya kuvvet kullanırsa, kullanılan kuvvet veya tehdidin niteliği aşağıdakilerin uygulanmasına giriyorsa, TCK 106 veya 86’ya göre şikayete dayalı bir suç, suç şikayete konu olacaktır, aksi takdirde resen takip gerekli olacaktır.
Zamanaşımı (müruruzaman)
Suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıl içinde soruşturma başlatılmaz veya sava açılmış ise dava sonuçlanmaz ise zamanaşımının dolması ile dava sona erecektir. Bunun dışında takibatın kesilmesi ve süre bakımından ayrıca hesaplamalar vardır ki bu detaylar hakkında mutlak surette, ceza hukuku ağırlıkta çalışan avukatınıza danışmanızda fayda vardır.
Uzlaşma
Alacağın tahsili amacıyla işlenen yağma suçlarında tehdit ve kasten yaralama ilişkin hükümler uygulanacağından bu hallerde uzlaştırılabilme yapılması mümkün olacaktır. Bu hususta dahi mutlaka güncel mevzuatın yürürlük tarihi itibari ile olası uzlaşma maddelerini tetkik etmekte fayda vardır. CMK madde 253 tek başına irdeleme için detaylı bir destek sağlamayabilir.
Etkin Pişmanlık (Faal Nedamet)
Etkin pişmanlık, suçlunun işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyması sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Kişi yaptığı hareketten pişmanlık duyar ve yapılan haksızlığı telafi etmeye çalışır.
Her suç tipi için etkin pişmanlık söz konusu olmamaktadır. Etkin pişmanlık hükümleri sadece Türk Ceza Kanununda belirtilenlere uygulanır.
Yağma suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilmektedir. Suçu işleyen müellif, mağdurun uğradığı zarar kısmen veya tamamen giderilmişse , geçerli hükümlerden yararlanarak cezalarından birini alabilir veya suçu birlikte işlediği kişilerin isimlerini ifşa ederse buna dair yargıçlık üzerinde indirim sebebi yapılabilir. Burada adli makamlara aydınlatıcı bilgi vermek ve de bu pişmanlığı etkin bir şekilde hissettirilmesi de mühimdir.
Yağma Suçunda Görevli Mahkeme
Yağma suçunun davasına bakmaya madde itibariyle görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesidir. Bu suç SSÇ yani kanuna göre çocuk sayılanlar tarafından icra edildiyse görevli mahkeme çocuk ağır ceza mahkemelerinde yapılmaktadır. Çocukların bu suçu yetişkinlerle birlikte işlemesi durumunda, davaların birlikte yürütülmesi zorunlu ise, genel mahkemeler birleştirme kararı verebilir ve birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülmektedir. Birleştirme zorunlu değilse, çocuklarla yetişkinlerin soruşturma ve kovuşturması ayrı ayrı yürütülür. Her suçlamada olduğu gibi yargılamaya konu eylem Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ise o halde yargılamanın özel yargılama hükümleri de dikkate alınarak Ağır Ceza Mahkemesi görev alanında kalacaktır.
Tavsiye Olarak
Ağır Ceza yargılama alanına giren suçlamalarda; Devlet daha doğrusu kamu iradesi AB yasalarına ve evrensel ceza muhakemesi ilkelerini baz alarak CMK 150 kapsamında zaruri müdafii vermektedir. Yargılamalara dair detaylı bilgisi olmayan, suçlamayı küçümseyen yahut “ben kesin beraat” alırım diyen vatandaşlarımızın bu haliyle atanan zorunlu müdafii (ceza hukundaki özel avukat, savunman) kapsamında bazen yargılamayı ciddiye almadığı da görülmektedir.
Ağır Ceza Mahkemeleri, Türkiye Cumhuriyeti Yargı erki içinde en yoğun, en kapsamlı ve en donanımlı yargılamayı büyük ciddiyetle ifa eden Mahkemelerdir, bunun ana sebebi ise suçlamaların yani verilme ihtimali olan cezaların yüksekliği bununla doğrudan orantılıdır. İşbu sebeple hemen her ağır suçlamada olduğu gibi en son tavsiyemiz mutlak surette avukatınızla bu yargılamayı çok büyük dikkatle takip etmeniz olacaktır. Son olarak yazımızın başında dediğimiz gibi “YAĞMA SUÇU ve TÜM AYRINTILARI” başlıklı yazımız çok daha kapsamlı ve akademik bir dille yazıldığından, detaylı bir izahat ve irdeleme için ona da göz atmanızı tavsiye ederiz.
Diğer ceza hukukuna dair yazılar ve özellikle diğer güncel yağma yazısına dair bilgi için lütfen tıklayınız.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.
Leave A Comment