Boşanma Davalarında Avukatlık ve Sürece Dair 50 Soru ve Cevap
Boşanma süreci hakkında İzmir’de sıkça sorulan soruları ve cevaplarını bir araya getirdik. Bu 50 soruluk rehberde, boşanma davası, boşanma avukatı, nafaka ve tazminat gibi konular halkın anlayacağı bir dille ve yer yer profesyonel avukat dili kullanılarak açıklanmıştır. Amaç, boşanma davası açmayı düşünen veya bu konuda bilgi arayan kişilere genel yol göstericidir.
-
İzmir’de boşanma davası nasıl açılır?
İzmir’de boşanma davası açmak için öncelikle Aile Mahkemesi’ne bir boşanma dilekçesi vermeniz gerekir. İzmir’de ikamet edenler davayı İzmir Adliyesi’ndeki Aile Mahkemesi’nde açabilirler. Dilekçede boşanma sebebinizi ve taleplerinizi (örn. nafaka, tazminat, velayet) belirtmelisiniz. Süreci hızlandırmak ve hak kaybı yaşamamak için deneyimli bir İzmir boşanma avukatı ile çalışmak faydalı olacaktır. -
Manisa’da boşanma davası nerede açılır?
Manisa’da boşanma davası açmak için Manisa Adliyesi’ndeki Aile Mahkemesi’ne başvurulur. Eğer Manisa merkezde değilseniz, ilçe adliyelerinde de boşanma davası açabilirsiniz (örneğin, ilçenizde Aile Mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatıyla davanıza bakacaktır). Dava dilekçenizi hazırlayıp gerekli harçları yatırdıktan sonra mahkeme süreci başlar. Manisa boşanma avukatı desteği alarak dilekçenizi doğru ve eksiksiz hazırlamanız tavsiye edilir. -
Boşanma davası için boşanma avukatı tutmak şart mı?
Boşanma davası açmak için kanunen bir boşanma avukatı tutma zorunluluğu yoktur; kişiler kendi davalarını kendileri açabilirler. Ancak aile hukuku oldukça teknik bir alan olduğundan, bir avukatın bilgi ve tecrübesi ile hareket etmek hak kaybını önleyebilir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında delillerin toplanması ve nafaka, tazminat gibi hakların doğru talep edilmesi için avukat yardımı büyük avantaj sağlar. Kısacası şart değil ama boşanma avukatı tutmak süreci hem hızlandırır hem de sizin adınıza en iyi şekilde yönetir. -
İzmir boşanma avukatı ile çalışmanın avantajları nelerdir?
İzmir’de deneyimli bir boşanma avukatı ile çalışmak, yerel mahkeme uygulamalarına hakimiyet ve sürecin doğru yönetimi açısından avantaj sağlar. İzmir boşanma avukatları, bölgedeki hakimlerin ve mahkeme işleyişinin tecrübesine sahip olduğu için davanızın daha etkin ilerlemesine yardımcı olabilir. Ayrıca bir avukat, boşanma dilekçesinin hazırlanmasından nafaka ve tazminat taleplerinin formüle edilmesine kadar her aşamada profesyonel destek sunar. Bu da stresinizi azaltır ve haklarınızın korunmasını sağlar. -
Karşıyaka boşanma davası avukatı seçerken nelere dikkat edilmeli?
Karşıyaka’da boşanma davası için avukat seçerken, avukatın aile hukukundaki tecrübesine ve başarılarına dikkat etmelisiniz. Referanslar veya önceki müvekkil yorumları, avukatın Karşıyaka bölgesindeki itibarını anlamanıza yardımcı olabilir. Ayrıca avukatın iletişim tarzı da önemli: Sizi dinleyen, sorularınıza net cevaplar veren bir Karşıyaka boşanma davası avukatı ile çalışmak daha rahat hissettirir. Son olarak, avukatın ücretlendirmesini ve davanızı nasıl bir stratejiyle yürüteceğini en baştan netleştirmeniz iyi olacaktır. -
İzmir’de anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma arasındaki farklar nelerdir?
İzmir’de anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanmanın tüm koşullarında (nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi) uzlaşarak tek celsede evliliği bitirmesidir. Bu süreç genellikle daha kısa sürer; İzmir gibi büyük şehirlerde bile anlaşmalı boşanma davaları genellikle ilk duruşmada sonuçlanır. Çekişmeli boşanma ise eşlerin bazı konularda anlaşamaması durumunda yaşanır ve daha uzun sürer. Çekişmeli davada İzmir’de mahkeme, delil toplar, tanıkları dinler ve nafaka ile tazminat konularını inceleyerek bir karar verir. Kısaca, anlaşmalı boşanma hızlı ve uzlaşmaya dayalıyken, çekişmeli boşanma daha uzun süren ve hakim kararıyla sonuçlanan bir süreçtir. -
Boşanma davası ne kadar sürer?
Boşanma davasının süresi, davanın anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi olduğuna bağlıdır. Anlaşmalı boşanmalarda, gerekli şartlar sağlanmışsa dava genellikle tek duruşmada (yaklaşık 1-2 ay içinde) sonuçlanabilir. Çekişmeli boşanma davaları ise delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve raporların alınması gibi aşamalar nedeniyle İzmir ve Manisa gibi yerlerde 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir. Büyük şehirlerde dava yoğunluğu fazla olduğundan süre biraz uzayabilirken, daha küçük yerlerde (örneğin Çeşme gibi ilçelerde) duruşma aralıkları daha kısa olabilir. Her halükarda, süreci doğru yönetmek için bir boşanma avukatından destek almak zaman kaybını önleyebilir. -
Boşanma davasında nafaka nedir, kimlere verilir?
Boşanma davasında nafaka, boşanma nedeniyle maddi olarak zorluk yaşayacak tarafa mahkemece bağlanan maddi destektir. Türk hukukunda birkaç tür nafaka vardır: Dava süresince ekonomik dengeyi sağlamak için tedbir nafakası, boşanma sonrası yoksulluğa düşecek eş için yoksulluk nafakası, ve çocuklar için iştirak nafakası (katkı nafakası) şeklinde. Nafaka, genelde boşanma davasında daha az kusurlu veya kusursuz olan ve mali gücü zayıf olan tarafa verilir. Örneğin, çalışmayan veya geliri düşük eş İzmir’de görülen boşanma davasında geçimini sağlayamayacak durumdaysa mahkeme ona yoksulluk nafakası bağlayabilir. -
Boşanma davasında nafaka türleri nelerdir?
Boşanma davasında üç temel nafaka türü bulunmaktadır: Tedbir nafakası, dava devam ederken eşlerin ve çocukların mağdur olmaması için geçici olarak ödenen nafakadır. Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik olarak zorluk çekecek eşe, kusuru diğerinden ağır olmadığı takdirde, bağlanan süresiz nafakadır. İştirak nafakası ise çocukların bakım ve eğitim masraflarına katkı için, velayeti almayan ebeveynin ödediği nafakadır. Bu nafaka türleri, Manisa’da veya Karşıyaka’da açılan boşanma davalarında da Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi aynı şekilde uygulanır ve mahkeme tarafından tarafların mali durumlarına göre belirlenir. -
Eşim nafaka ödemiyor, ne yapabilirim?
Boşanma davası sonucunda mahkemenin takdir ettiği nafaka ödenmiyorsa, hakkınızı almak için icra takibi başlatabilirsiniz. Nafaka alacaklısı olarak, ilgili mahkeme kararını Manisa veya İzmir İcra Müdürlüğü’ne vererek eşinizin maaşına veya mal varlığına haciz koydurabilirsiniz. Ayrıca Türk hukukunda nafaka ödememek, bir yaptırıma tabidir; ödeme emrine rağmen nafaka ödenmezse borçlu hakkında üç aya kadar tazyik hapsi (nafaka borcundan dolayı hapis) uygulanabilir. Bu süreçte bir avukatla çalışmak, icra takibinin hızlı ve doğru şekilde yapılmasını sağlar. -
Boşanma davasında nafaka miktarı nasıl belirlenir?
Boşanma davasında nafaka miktarı, tarafların ekonomik durumları ve ihtiyaçları göz önüne alınarak hakim tarafından belirlenir. Mahkeme, nafaka talep eden kişinin geliri, yaşam standartı ve varsa çocukların ihtiyaçlarını değerlendirir. Diğer yandan nafaka ödeyecek kişinin maaşı, mal varlığı ve geçim durumu da dikkate alınır. Örneğin, İzmir’de yaşayan ve iyi bir geliri olan eş, Manisa’da yaşayan işsiz eşe daha yüksek bir yoksulluk nafakası ödeyebilir. Hakim, hakkaniyet ilkesiyle, nafaka alacak kişinin mağdur olmamasını, ödeyecek kişinin de gücünü aşmamasını gözeterek bir miktar takdir eder. -
Manisa’da nafaka nasıl alınır?
Manisa’da nafaka almak için öncelikle boşanma davası sırasında nafaka talebinde bulunmanız gerekir. Boşanma davası devam ederken hakim, talep ettiğiniz takdirde tedbir nafakasına karar verebilir. Dava bittikten sonra da hükmedilen yoksulluk nafakası veya iştirak nafakası Manisa’da geçerlidir ve ödenmelidir. Nafaka bağlandıktan sonra, ödemeler düzenli yapılmazsa Manisa icra dairesi aracılığıyla nafakanızı tahsil edebilirsiniz. Kısaca, Manisa’da nafaka alabilmek için mahkeme kararı olması ve bu kararı icra yoluyla gerekirse uygulamaya koymak yeterlidir. Bu süreçte bir avukat, nafaka talebinizi doğru şekilde iletmenize ve takibine yardımcı olacaktır. -
Boşanma davasında tazminat nedir, nasıl talep edilir?
Boşanma davasında tazminat, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden zarara uğrayan tarafın talep edebileceği maddi veya manevi ödemedir. İki tür tazminat vardır: Maddi tazminat, boşanma nedeniyle uğranılan maddi kayıplar için istenir (örneğin, eşinin evi terk etmesiyle çalışamayan tarafın kaybettiği gelir gibi); manevi tazminat ise uğranılan psikolojik zarar ve itibar kaybı için talep edilir (örneğin aldatılan eşin yaşadığı üzüntü). Tazminat talep etmek için boşanma dilekçesinde açıkça maddi ve/veya manevi tazminat istediğinizi belirtmelisiniz. İzmir’deki boşanma davalarında da, Manisa’da da aynı şekilde, tazminat talebi haklı bir nedene dayanmalı ve karşı tarafın kusurlu davranışlarından kaynaklanmalıdır. Mahkeme, kusur durumuna ve zararın boyutuna göre tazminata hükmedebilir. -
Hangi durumlarda boşanma davasında tazminat alınabilir?
Boşanma davasında tazminat alınabilmesi için diğer eşin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu ve bu kusurun size zarar vermiş olması gerekir. Örneğin, aldatma (zina), fiziksel şiddet, ağır hakaret, terk gibi boşanma sebeplerinde kusurlu olan eş, karşı tarafın talebiyle tazminat ödemeye mahkum edilebilir. Manevi tazminat, genellikle eşin onurunu zedeleyen, duygusal olarak yıpratan durumlarda (örneğin aldatma veya şiddet) gündeme gelir. Maddi tazminat ise boşanma sonucu mali kayba uğrayan (örneğin işini bırakmak zorunda kalan) tarafça istenebilir. İzmir veya Karşıyaka’da açılan boşanma davalarında hakim, delilleri ve kusur durumunu değerlendirerek tazminata karar verir; ağır kusurlu tarafın, diğerinin maddi ve manevi zararını karşılaması prensip olarak mümkündür. -
Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat nasıl belirlenir?
Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat miktarını hakim, hakkaniyete ve tarafların sosyal-ekonomik durumlarına göre takdir eder. Maddi tazminat için, boşanma nedeniyle uğranılan somut maddi kayıplar (örneğin, evini terk eden eş yüzünden tek başına kalan tarafın üstlendiği kira giderleri) dikkate alınır. Manevi tazminatta ise, uğranılan üzüntü, ruhsal sarsıntı ve itibar kaybının derecesi değerlendirilir. Mahkeme, toplumdaki ekonomik koşulları ve tarafların kusur oranlarını göz önünde bulundurarak uygun bir tazminat miktarı belirler. Örneğin, yüksek gelire sahip bir eşin ağır kusurlu davranışı (aldatma gibi) durumunda, İzmir’deki mahkeme daha yüksek manevi tazminata hükmedebilir; daha düşük gelirli taraflar arasındaki bir boşanmada ise tazminat miktarı nispeten düşük tutulabilir. -
Boşanma davasında çocukların velayeti nasıl belirlenir?
Boşanma davasında çocukların velayeti, çocuğun üstün yararı gözetilerek hakim tarafından belirlenir. Mahkeme, anne ve babanın koşullarını (gelir, yaşam düzeni, çocuğa bakma imkanı gibi) değerlendirir ve çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına en iyi kimin cevap verebileceğine bakar. Küçük yaşlardaki çocukların velayeti genellikle anneye verilir, ancak bu kesin bir kural değildir; babanın bakım şartları daha uygunsa veya anne bakım yapamayacak durumdaysa baba velayet alabilir. İzmir ve Manisa gibi yerlerde de uygulama aynıdır: Hakim gerekirse sosyal hizmet uzmanlarından rapor alarak kararını verir. Velayeti alamayan ebeveyn ise çocuk için görüşme (kişisel ilişki) hakkına ve çocuğa katkı için iştirak nafakası ödeme yükümlülüğüne sahip olur. -
Boşanma davasında çocuk için nafaka (iştirak nafakası) nasıl belirlenir?
Çocuk için nafaka, diğer adıyla iştirak nafakası, velayet kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğun giderlerine katkı amacıyla ödediği nafakadır. Bu nafaka miktarı belirlenirken çocuğun yaşı, eğitim masrafları, sağlık giderleri ve genel bakım ihtiyacı dikkate alınır. Ayrıca nafaka ödeyecek ebeveynin gelir düzeyi de önemli bir ölçüttür. Mahkeme, örneğin Karşıyaka’da yaşayan bir çocuğun giderleri ile Manisa’da yaşayan bir çocuğun ihtiyaçlarını benzer şekilde değerlendirir; esas fark, ebeveynlerin maddi durumundan gelir. Hakim, çocuğun alıştığı yaşam standardının çok düşmemesine ve ödeme yapacak ebeveynin mali gücünü aşmamasına dikkat ederek hakkaniyete uygun bir iştirak nafakası miktarı belirler. -
Çeşme anlaşmalı boşanma süreci ne kadar sürer?
Çeşme’de anlaşmalı boşanma süreci genellikle oldukça hızlı ilerler. Eğer eşler boşanmanın tüm şartlarında (nafaka, tazminat, velayet, mal paylaşımı vb.) anlaştılarsa, anlaşmalı boşanma davası için bir dilekçe ve protokol hazırlanıp Çeşme’deki mahkemeye verilir. Tarafların en az 1 yıllık evli olması koşuluyla, mahkeme genellikle dava açıldıktan sonraki ilk duruşmada boşanmaya karar verir. Çeşme gibi iş yükü nispeten az olan bir ilçede, anlaşmalı boşanma davasının duruşma tarihi yakın bir tarihe verilir ve çoğunlukla birkaç hafta ile birkaç ay içerisinde süreç tamamlanır. Yani, gerekli belgeler düzgün hazırlanır ve her iki taraf da duruşmaya katılıp onay verirse, Çeşme anlaşmalı boşanma süreci tek celsede bitebilir. -
Anlaşmalı boşanma için gerekli şartlar nelerdir?
Anlaşmalı boşanma yapabilmek için Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen bazı şartlar vardır. En önemli şart, evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olmasıdır; 1 yıldan kısa evliliklerde anlaşmalı boşanma mümkün değildir. İkinci şart, eşlerin boşanma, velayet, nafaka, tazminat ve mal paylaşımı gibi tüm konularda uzlaşmış olmaları ve bu uzlaşmayı yazılı bir boşanma protokolü ile mahkemeye sunmalarıdır. Üçüncü olarak, duruşmada her iki eşin de hâkim huzurunda boşanma iradelerini serbestçe açıkladıklarını beyan etmeleri gerekir. Bu şartlar sağlandığında, anlaşmalı boşanma davası genellikle tek celsede sonuçlanır. Çeşme’den İzmir’e kadar tüm Türkiye’de anlaşmalı boşanma için bu koşullar aynıdır. -
Manisa’da çekişmeli boşanma davası süreci nasıl işler?
Manisa’da çekişmeli boşanma davası süreci, dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve delillerin sunulmasıyla başlar. Önce davacı eş boşanma dilekçesini Manisa Aile Mahkemesi’ne sunar; ardından davalı eş cevap dilekçesi verir. Mahkeme, ön inceleme duruşması yaparak tarafların taleplerini ve anlaşamadıkları noktaları tespit eder. Sonrasında delil aşamasına geçilir: Tanıklar Manisa’da mahkemede dinlenir, varsa bilirkişi incelemeleri yapılır (örn. psikolojik değerlendirme veya mali analiz). Bu süreçte nafaka talebi veya tazminat istemi varsa, bunlarla ilgili kanıtlar da değerlendirilir. Birkaç duruşma sonunda hâkim, boşanma sebebinin ispatlanıp ispatlanmadığına, velayet, nafaka ve tazminat konularına karar vererek davayı sonlandırır. Manisa’daki çekişmeli boşanma süreci, İzmir gibi büyükşehirlerdeki sürece benzer ilerler; tek fark, mahkeme yoğunluğuna göre duruşma aralıklarının değişebilmesidir. -
Boşanma davasında arabuluculuk zorunlu mu?
Güncel uygulamada (2025 itibarıyla), boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu değildir. İş ve ticaret hukukunda bazı davalar için dava öncesi arabuluculuk şartı bulunsa da, aile hukukunda boşanma için böyle bir mecburiyet yoktur. Eşler dilerse dava açılmadan önce kendi aralarında veya özel arabulucular yardımıyla anlaşma yoluna gidebilir, ancak bu tamamen isteğe bağlıdır. Mahkeme sürecinde ise hakim, özellikle çekişmeli boşanmalarda, duruşmanın başında taraflara barışma ihtimalini sorar ve uzlaşma önerisinde bulunabilir. Taraflar arabulucuya gitmiş ve anlaşmış olsalar bile, boşanma kararı ancak mahkeme tarafından verilir. Özetle, boşanma davası öncesinde arabulucuya başvurmak yasal bir zorunluluk değildir. -
Boşanma davasında hangi deliller kullanılabilir?
Boşanma davasında iddiaları desteklemek için çeşitli deliller kullanılabilir. Örneğin, eşin sadakatsiz olduğunu kanıtlamak için mesajlaşma kayıtları, e-postalar veya fotoğraflar delil olarak sunulabilir. Fiziksel şiddet iddialarında darp raporları, hastane kayıtları veya polis tutanakları önemli delillerdir. Tanık beyanları da boşanma davasında sıkça kullanılan delillerdendir; komşular, akrabalar veya olaya tanık olan kişiler mahkemede dinlenebilir. Maddi konularla ilgili olarak banka hesap dökümleri, para transfer kayıtları, tapu belgeleri gibi evraklar da sunulabilir. Ancak delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması şarttır; aksi takdirde İzmir’deki mahkeme de, Karşıyaka’daki mahkeme de bu delilleri dikkate almayacaktır. Telefon kayıtları, ses ve video kayıtları gibi özel hayatı ilgilendiren deliller de mahkeme izniyle veya yasal çerçevede sunulmalıdır. -
Boşanma davasında tanık göstermek gerekli mi?
Boşanma davasında tanık göstermek zorunlu değildir, ancak özellikle çekişmeli boşanma davalarında iddialarınızı desteklemek için tanıklar çok faydalı olabilir. Örneğin, eşinizin sizi aldattığını veya şiddet uyguladığını iddia ediyorsanız, bu durumlara şahit olmuş kişilerin mahkemede ifade vermesi hakimin kanaatini güçlendirebilir. Anlaşmalı boşanmada tanık gerekmez, çünkü zaten taraflar anlaşmıştır ve ek bir ispat ihtiyacı yoktur. Tanık göstermek istediğinizde, dilekçelerinizde tanık isimlerini bildirmeniz ve mümkünse her tanık için hangi olaya tanıklık edeceğini belirtmeniz gerekir. İzmir veya Manisa mahkemelerinde de uygulama aynıdır: Tanıklar duruşmada yemin ederek bildiklerini anlatırlar ve hakim bu beyanları karar verirken dikkate alır. -
Eşim boşanmak istemiyorsa, boşanma davası açsam sonuç alabilir miyim?
Eşiniz boşanmak istemese bile, kanunen boşanma davası açma hakkınız vardır ve haklı sebeplere dayanıyorsanız sonuç alabilirsiniz. Türk hukukunda tek tarafın istememesi davanın görülmesine engel değildir; bu durumda dava çekişmeli boşanma olarak ilerler. Önemli olan, boşanmayı gerektiren olayları (örneğin şiddet, aldatma, terk veya şiddetli geçimsizlik) mahkemede ispatlamaktır. Karşı taraf boşanmak istemediğini belirtse dahi, eğer evlilik birliği temelinden sarsılmışsa hakim boşanmaya karar verebilir. İzmir, Karşıyaka veya Manisa fark etmeksizin, mahkeme somut olaylara bakar: Eşinizin rızası olmasa da, yeterli delil ve tanıkla iddialarınızı kanıtlarsanız boşanma gerçekleşir. Ancak ispat yükü size ait olacağından, bu süreçte bir boşanma avukatından yardım almak önemlidir. -
Boşanma davasında eş duruşmaya gelmezse ne olur?
Boşanma davasında taraflardan birinin duruşmaya gelmemesi, davanın düşmesine yol açmaz; süreç bazı durumlarda gıyabında devam edebilir. Davalı eş duruşmaya gelmezse ve usulüne uygun şekilde haberdar edildiği (tebligat aldığı) halde gelmiyorsa, mahkeme onun yokluğunda duruşmayı yapabilir. Bu durumda hakim, gelmeyen tarafın yazılı savunmasına (vermişse) bakar veya hiç savunma yoksa yokluğunda karar verebilir. Davayı açan taraf (davacı) duruşmaya gelmezse ve mazeret bildirmezse, mahkeme davanın takipsiz kalması nedeniyle düşmesine karar verebilir. Ancak genellikle ilk duruşmaya davacı gelmezse hakim bir sonraki duruşmaya gelmesi için süre verir. Özellikle anlaşmalı boşanmada her iki eşin de duruşmada hazır bulunması şarttır; biri gelmezse anlaşmalı boşanma gerçekleşmez ve dava çekişmeliye dönebilir. Özetle, eşiniz Karşıyaka’daki duruşmaya gelmezse, dava yokluğunda ilerler ve yeterli delil varsa boşanmaya karar verilebilir. -
Boşanma davası kararına itiraz edilebilir mi?
Boşanma davasında verilen karara, elbette kanuni süreler içinde itiraz edilebilir. İlk derece mahkemesinin (Aile Mahkemesi) kararı açıklandıktan sonra, tarafların kararı beğenmemesi halinde istinaf yoluna gitme hakkı vardır. İstinaf, kararı bölge adliye mahkemesinde tekrar inceletme başvurusudur ve genellikle karardan itibaren 2 hafta içinde yapılmalıdır. Bölge adliye mahkemesinin verdiği karara karşı da belirli durumlarda temyiz yoluna, yani Yargıtay’a başvurarak son bir inceleme talep edilebilir. Ancak anlaşmalı boşanmalarda genellikle taraflar karara itiraz etmez çünkü şartlarda anlaşmışlardır; ayrıca iki taraf da kararı kabul ettiğinden bu kararlar çoğunlukla kesinleşir. Çekişmeli davalarda ise nafaka, tazminat, velayet gibi konularda istenilen sonucu alamayan taraf boşanma davası kararını üst mahkemelere taşıyabilir. -
Boşanma davası devam ederken taraflar anlaşırsa ne olur?
Boşanma davası sürerken eşler aralarında anlaşmaya varırlarsa, davayı anlaşmalıya çevirmek mümkündür. Eğer dava başlangıçta çekişmeli olarak açılmışsa ancak süreç içinde tüm konularda uzlaşma sağlandıysa, mahkemeye bir anlaşmalı boşanma protokolü sunulabilir. Hakim, tarafların beyanlarını alarak protokolü uygun bulursa, çekişmeli başlayan davayı anlaşmalı olarak sonuçlandırabilir. Diğer bir seçenek, taraflar barışmaya karar verirse davacı davadan feragat edebilir, böylece boşanma davası düşer ve evlilik devam eder. Anlaşmaya varılması durumunda en pratik yol, duruşmaya birlikte gelip tüm şartlarda uzlaştıklarını beyan etmektir. İzmir veya Manisa fark etmeksizin, mahkemeler tarafların anlaşmasını memnuniyetle karşılar çünkü bu hem yargının işini kolaylaştırır hem de tarafların isteğine uygun bir çözüm sağlanmış olur. -
Boşanma davasında mal paylaşımı nasıl yapılır?
Boşanma davasında mal paylaşımı, eşler arasında yasal mal rejimine göre gerçekleştirilir. Türkiye’de yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olduğundan, evlilik süresince edinilen mallar kural olarak yarı yarıya paylaşılır. Boşanma davası sırasında hakim, genellikle mal paylaşımı konusuna girmez; mal paylaşımı ayrı bir dava (mal rejimi tasfiyesi davası) olarak yürütülebilir. Ancak anlaşmalı boşanmalarda taraflar mal paylaşımı konusunda da protokole hükümler koyabilir ve ev eşyasından ev veya arabaya kadar her şeyin nasıl paylaşılacağını kararlaştırabilirler. Çekişmeli boşanma durumunda, eğer boşanma kararı kesinleştikten sonra anlaşma olmazsa, eşlerden biri mal paylaşımı davası açarak İzmir’deki veya Manisa’daki mahkemeden evlilik içinde alınan malların değerinin yarısını talep edebilir. Kısaca, mal paylaşımı boşanmanın fer’i (yan) bir sonucu olsa da, genellikle ayrı bir hukuki süreç olarak ele alınır ve eşlerin katkı payları dikkate alınarak adil biçimde bölüşüm yapılır. -
Boşanma davası sırasında mal varlığını korumak için ne yapmalı?
Boşanma sürecinde eşlerden bazen mal kaçırma girişimleri olabilir; bu nedenle mal varlığını korumak isteyen taraf bazı tedbirler almalıdır. Öncelikle, dava açarken veya boşanma sürecinde mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilir. Örneğin, aile konutu olan evin satılmaması için tapuya tedbir konulması, bankalardaki paraların çekilmesinin önlenmesi için hesaplara bloke koyulması gibi talepler gündeme gelebilir. Mahkeme, haklı bir gerekçe gördüğünde bu tür tedbir kararları alarak mal varlığını koruma altına alır. Ayrıca, mal paylaşımı davası açma niyeti varsa, boşanma davası sonuçlanır sonuçlanmaz gecikmeden mal rejimi tasfiyesi davası açılmalıdır ki karşı taraf malları elden çıkarmasın. İzmir veya Karşıyaka’da da, Manisa’da da aynı hukuki imkanlar geçerlidir: Eşinizin mal kaçırdığını düşünüyorsanız, hızlı davranarak avukatınız aracılığıyla gerekli tedbirleri aldırmalısınız. -
Eşim farklı şehirde, boşanma davasını nerede açmalıyım?
Eşlerin farklı şehirlerde yaşaması durumunda boşanma davası, kanunen eşlerden birinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi’nde açılabilir. Yani siz İzmir’de, eşiniz Manisa’da yaşıyorsa, davayı İzmir’de de açabilirsiniz, Manisa’da da. Uygulamada, davayı açacak olan taraf genellikle kendi bulunduğu ildeki mahkemeyi tercih eder. Örneğin, Karşıyaka’da ikamet eden bir kişi eşinin başka bir şehirde olmasına bakmaksızın Karşıyaka (İzmir) Aile Mahkemesi’nde boşanma davasını açabilir. Önemli olan, dilekçede her iki tarafın adreslerini doğru belirtmek ve eşin farklı şehirde olduğunu mahkemeye bildirmektir. Mahkeme, karşı tarafa tebligatı ulaştırdıktan sonra dava normal seyrinde ilerler. Sonuç olarak, eşiniz farklı bir şehirde olsa bile, boşanma davası sizin bulunduğunuz şehirde açılabilir ve görülür. -
Aldatma (zina) durumunda boşanma davası nasıl açılır, nasıl ispatlanır?
Eşinizin sizi aldattığını (zina ettiğini) düşünüyorsanız, bu duruma dayalı boşanma davasını, olayı öğrendiğiniz günden itibaren 6 ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmeden açmanız gerekir (aksi takdirde zina sebebine dayanılamaz). Aldatma durumunda boşanma davası açarken, dilekçenizde zina fiilini açıkça belirtip mümkünse tarih ve isim gibi detayları yazmalısınız. İspat aşamasında, otel kayıtları, üçüncü şahıslarla çekilmiş samimi fotoğraflar, mesajlaşma kayıtları veya e-postalar gibi deliller sunulabilir. Tanıklar da çok önemli olabilir; örneğin, eşinizi başka biriyle birlikte görmüş bir tanık ifadesi, mahkemeyi ikna edebilir. Mahkeme, İzmir’de de olsa Manisa’da da olsa, zina iddiasını ispatlayan somut deliller arar. Unutmayın, aldatma sebebiyle boşanma davalarında hakim kusurlu eşi tamamen kusurlu bulup, nafaka ve tazminat konularında diğer eşi koruyacak şekilde kararlar verebilir. -
Şiddet (fiziksel veya psikolojik) nedeniyle boşanma davası nasıl açılır?
Eşten görülen fiziksel şiddet, ağır hakaret veya psikolojik baskı gibi haller Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebebidir. Şiddet nedeniyle boşanma davası açmak için, maruz kaldığınız davranışları dilekçede ayrıntılı şekilde anlatmalısınız. Örneğin, “Eşim Manisa’da evliyken bana defalarca fiziksel şiddet uyguladı, darp raporlarım mevcuttur” gibi somut anlatımlar kullanılabilir. Dava açarken mümkünse her olaya dair delil eklemelisiniz: Doktor raporları, polise yapılmış şikayetler, koruma kararı varsa belgeleri gibi. Ayrıca tanıklar (örneğin komşular, aile üyeleri) şiddet olaylarını doğrulayabilir. Mahkeme, şiddet iddiasını ciddiyetle inceleyecek ve ispatlanırsa boşanmaya karar verecektir. Bu tür davalarda genellikle kusurlu eş tazminat ödemeye mahkum olabilir ve nafaka taleplerinde mağdur eş lehine hüküm verilir. Şiddet görülen acil durumlarda, boşanma davasıyla birlikte koruma kararı (uzaklaştırma) talep etmeyi de unutmayın. -
Eşin evi terk etmesi durumunda boşanma davası açmak mümkün mü?
Eşiniz evi sebepsiz yere terk ettiyse veya sizi evden kovduysa, bu durum boşanma sebebi olarak ileri sürülebilir. Türk Medeni Kanunu’nda “terk” özel bir boşanma sebebidir: Eşlerden biri haklı bir neden olmadan ortak konutu terk eder ve en az 6 ay dönmez veya dönmemekte direnirse, terk eden eşe noter aracılığıyla eve dön ihtarı gönderildikten 2 ay sonra boşanma davası açılabilir. Eğer bu resmi prosedürü takip etmek istemiyorsanız, terk olayını “evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik)” kapsamında da dava sebebi yapabilirsiniz. Dava dilekçenizde eşinizin sizi terk ettiğini, ne zamandır ayrı yaşadığınızı açıklamanız önemlidir. Mahkeme, eşin evi terk ettiğini doğrulayan tanık ifadeleri veya belgeler (örneğin ayrı adreslere kayıtlı olduklarını gösteren nüfus kayıtları) arayabilir. Sonuç olarak, eşin terk etmesi halinde elbette boşanma davası açabilirsiniz; yeter ki bu durumu kanıtlarla destekleyin. -
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmak için ne yapmak gerekir?
“Şiddetli geçimsizlik” (evlilik birliğinin temelinden sarsılması), eşlerin artık bir arada devam edemeyecek derecede anlaşmazlık yaşadıkları durumları ifade eden genel bir boşanma sebebidir. Bu nedenle dava açmak için, spesifik bir olay olmasa bile evlilikteki sürekli tartışmaları, uyumsuzlukları, sevgisizlik veya ilgisizlik gibi olguları dilekçede anlatmanız yeterlidir. Örneğin, “Eşimle yıllardır anlaşamıyoruz, sürekli kavga ediyoruz ve aramızda sevgi-saygı kalmadı” gibi ifadeler kullanılabilir. Bu tür davalarda kesin kusurlu bir olay aranmaksızın, evliliğin devamının taraflar için çekilmez hale geldiği gösterilmelidir. Delil olarak uzun süredir ayrı yaşadığınızı, aile büyüklerinin araya girmesine rağmen barışamadığınızı tanıklarla ortaya koyabilirsiniz. Hakim, şiddetli geçimsizlik iddiasının samimi ve evliliği bitirecek düzeyde olduğuna kanaat getirirse boşanmaya karar verir. İzmir’de de, Manisa’da da en sık görülen boşanma sebebi bu olup, mahkeme genelde her iki tarafı da kusurlu bulabilir ve nafaka-tazminat kararlarını duruma göre verir. -
Eşim yurt dışında yaşıyor, Türkiye’de boşanma davası açabilir miyim?
Eşiniz başka bir ülkede ikamet ediyor olsa bile Türkiye’de boşanma davası açmanız mümkündür. Türk vatandaşıysanız veya evlilik kaydınız Türkiye’de ise Türk mahkemeleri boşanma davasına bakma yetkisine sahiptir. Davayı açmak için kendi bulunduğunuz yer mahkemesini kullanabilirsiniz (örneğin siz İzmir’deyseniz, İzmir’de boşanma davası açabilirsiniz). Yurt dışında yaşayan eşe dava dilekçesi ve mahkeme çağrısı tebligatı uluslararası yollardan ulaştırılır (adalet bakanlığı veya konsolosluk aracılığıyla). Eşiniz duruşmalara katılmasa bile, usulüne uygun tebligat almışsa, Türkiye’deki mahkeme boşanma davasını gıyabında yürütebilir. Ancak yabancı bir mahkemede boşandıysanız, bunun Türkiye’de geçerli olması için tanıma ve tenfiz davası açmanız gerektiğini unutmayın. Sonuç olarak, eşiniz yurt dışında diye Türkiye’de boşanma davası açmaktan çekinmeyin; gerekli prosedürler izlenerek davanız görülecektir. -
Evlilik bir yıl dolmadan anlaşmalı boşanma mümkün mü?
Hayır, evlilik süresi bir yılı doldurmadan anlaşmalı boşanma mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu’na göre, anlaşmalı boşanma yapabilmek için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması şarttır. Eğer bir yıldan kısa süren bir evlilik söz konusuysa, eşler anlaşsa bile hakim bu usulle boşanmaya karar veremez. Bu durumda boşanmak isteyen çift, çekişmeli boşanma davası açmak durumundadır. Çekişmeli dava sürecinde fiilen uzlaşsalar bile, 1 yıl dolmadan evli oldukları için resmi olarak anlaşmalı protokol kabul edilmez; dava normal (çekişmeli) prosedürle ilerler. Dolayısıyla, evlilik üzerinden henüz 12 ay geçmediyse, boşanma için bir tarafın kusuruna dayalı sebeplerle dava açmanız gerekir. Bir yıllık süre dolduktan sonra isterseniz davayı anlaşmalıya çevirmek veya yeniden anlaşmalı boşanma davası açmak mümkün olacaktır. -
Boşanma davasında erkek eş nafaka alabilir mi?
Evet, boşanma davasında erkek eş de nafaka alabilir. Türk hukukunda nafaka cinsiyete göre değil, ekonomik ihtiyaca ve kusur durumuna göre belirlenir. Yani, boşanma sonucunda maddi açıdan yoksulluğa düşecek olan taraf erkek ise ve bu taraf boşanmada daha az kusurluysa, mahkeme ona yoksulluk nafakası bağlayabilir. Uygulamada nafaka alanların çoğu kadın olsa da, bu erkeğin nafaka talep edemeyeceği anlamına gelmez. Örneğin, Karşıyaka’da görülen bir boşanma davasında, ev hanımı olarak çalışmayan kadın eşin geliri varsa ama işsiz kalan erkek eşin geliri yoksa, hakim erkeğe nafaka ödenmesine karar verebilir. Önemli olan, talep eden erkeğin boşanma sonrası ekonomik olarak zorda kalacak olması ve kusurunun diğer eşten ağır olmamasıdır. -
Çalışan eşe boşanma davasında nafaka bağlanır mı?
Çalışan bir eşe nafaka bağlanıp bağlanmayacağı, çalışmanın gelire etkisi ve eşlerin maddi durumlarının karşılaştırılmasıyla belirlenir. Eğer çalışan eşin geliri, boşanma sonrası kendi geçimini rahatça sağlamaya yetiyorsa, mahkeme yoksulluk nafakası bağlamayabilir. Özellikle iki taraf da çalışıyor ve benzer kazançları varsa, nafaka genelde söz konusu olmaz. Ancak çalışan eşin geliri düşükse ve boşanma nedeniyle yaşam standardı ciddi ölçüde düşecekse, yine de nafaka alabilir. Örneğin, Manisa’da asgari ücretle çalışan bir kadın, eşi çok daha yüksek gelirliyse, boşanma sonrası ekonomik uçurum olmaması için kadına yoksulluk nafakası bağlanabilir. Çalışan erkek de benzer şekilde, eğer boşanma sonrası yoksulluğa düşecekse nafaka talep edebilir. Kısacası, çalışıyor olmak otomatik olarak nafaka alamayacağınız anlamına gelmez; mahkeme her iki tarafın mali gücüne bakarak adil bir karar verir. -
Anlaşmalı boşanmada her iki eşin de duruşmaya katılması şart mıdır?
Evet, anlaşmalı boşanma davasında kural olarak her iki eşin de duruşmaya bizzat katılarak boşanma iradesini hakime sözlü olarak beyan etmesi gerekir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için hakim, tarafları bizzat dinlemek zorundadır; bu yasal bir şarttır. Eğer eşlerden biri duruşmaya gelmezse, anlaşmalı boşanma gerçekleşmez ve dava çekişmeliye dönüşebilir veya düşebilir. Çok istisnai olarak, taraflardan birinin duruşmaya katılamayacak durumda olması halinde (örneğin, yurt dışında olması veya sağlık sorunları) avukatı aracılığıyla bazı işlemler yapılsa da, yine de hakim genellikle eşin kendisini görmek ister. Bu nedenle, İzmir’de, Çeşme’de veya herhangi bir yerde anlaşmalı boşanmak isteyen çiftlerin duruşma gününde mahkemede hazır bulunmaları önemlidir. Hakim huzurunda protokoldeki şartları kabul ettiklerini ve boşanmak istediklerini ifade etmeleri, tek celsede boşanma kararı için yeterli olacaktır. -
Anlaşmalı boşanma protokolü nasıl hazırlanır?
Anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanmanın tüm sonuçları üzerinde anlaştıklarını gösteren yazılı belgedir. Bu protokolde, velayet (çocuk varsa kiminle kalacağı), iştirak nafakası (çocuk için nafaka miktarı), yoksulluk nafakası (eş için nafaka miktarı), maddi/manevi tazminat (talep ediliyorsa) ve mal paylaşımı konularında varılan anlaşma maddeler halinde belirtilir. Protokol mümkün olduğunca net ve ayrıntılı olmalıdır: Örneğin, “Taraflar birbirinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmamıştır. Ortak çocuk Ali’nin velayeti anneye verilmiş olup baba her ay 1.000 TL iştirak nafakası ödeyecektir. Taraflar ev eşyalarını paylaşmış, ortak konut anneye bırakılmıştır…” gibi. Protokol iki eş tarafından imzalanır ve boşanma dilekçesiyle birlikte mahkemeye sunulur. Bu belgeyi hazırlarken bir boşanma avukatından yardım almak faydalıdır, çünkü avukat protokolün kanuna uygun ve eksiksiz olmasını sağlayacaktır. İzmir’de de, Karşıyaka’da da hakimler anlaşmalı boşanma protokolünü dikkatle inceler ve adil bulurlarsa onaylar. -
Boşanma davası açmak için gerekli belgeler nelerdir?
Boşanma davası açmak için öncelikle bir boşanma dilekçesi gereklidir. Dilekçede davanızın sebebini ve taleplerinizi açıkça yazmalısınız. Bunun yanında, resmi nikahı gösteren evlilik cüzdanı fotokopisi veya nüfus kayıt örneği genellikle istenir (mahkeme evli olduğunuzu sistemden görse de, bazı mahkemeler teyit için evlilik belgesi talep edebilir). Kimlik fotokopiniz de başvuru dosyasında bulunmalıdır. Eğer varsa, ileri süreceğiniz iddialara dair delil niteliğindeki belgeleri (örneğin hastane raporu, fotoğraf, mesaj kayıtları) dilekçenize ekleyebilirsiniz. Anlaşmalı boşanma davasıysa, her iki eş tarafından imzalanmış boşanma protokolü belgesi de dosyaya konulmalıdır. Çeşme’de veya Manisa’da dava açarken de bu evraklar aynıdır. Son olarak, mahkeme veznesine dava harç ve masraf bedelini yatırmanız gerekir; makbuzunu da dosyaya eklemeyi unutmayın. -
Boşanma davası için gerekli harç ve masraflar ne kadardır?
Boşanma davası açarken ödenmesi gereken başlıca masraf, mahkeme harcı ve gider avansıdır. 2025 yılı itibarıyla boşanma davası açma başvuru harcı yaklaşık 615 TL olarak belirlenmiştir. Bu tutar, dava dilekçenizi verirken mahkeme veznesine ödemeniz gereken ücrettir. Ayrıca tebligat masrafları ve varsa bilirkişi ücretleri gibi giderler için birkaç yüz liralık gider avansı yatırmanız gerekir (tanık sayısına göre bu miktar artabilir). Tüm bu yargılama masrafları, davanın niteliğine göre değişmekle birlikte, genelde anlaşmalı boşanmalarda daha az (1000 TL civarı), çekişmeli davalarda ise tanık ve delil durumuna göre biraz daha fazla olabilir. Eğer bir boşanma avukatı tutacaksanız, onun ücreti ayrıca gelir ve avukatla aranızdaki anlaşmaya bağlıdır (baronun belirlediği asgari ücretler bulunmaktadır, ancak her avukatın talebi farklı olabilir). Özetle, boşanma davası için başlangıçta harç ve masraflar birkaç yüz ila birkaç bin TL arasında değişebilir. -
Karşıyaka boşanma avukatı bulmak için ne yapmalıyım?
Karşıyaka’da boşanma avukatı bulmak için öncelikle araştırma yapmaya başlamalısınız. İzmir Barosu’na kayıtlı avukatların listesine göz atabilir veya internette “Karşıyaka boşanma avukatı” araması yaparak bu alanda uzmanlaşmış avukatların ofislerine ulaşabilirsiniz. Etrafınızda daha önce boşanma davası geçirmiş tanıdıklar varsa, onların tavsiyeleri de değerli olabilir. Avukat seçerken yalnızca Karşıyaka’da olmasına değil, aile hukuku deneyimine de dikkat edin. İlk görüşmede avukatın size yaklaşımı, sorularınıza verdiği yanıtlar ve ücret beklentisi gibi konuları değerlendirerek içinize sinen bir avukatla anlaşabilirsiniz. Unutmayın, boşanma süreci mahrem ve zorlu bir süreçtir; bu nedenle güvendiğiniz ve rahat iletişim kurabildiğiniz bir avukatı tercih etmek önemlidir. -
Boşanma davası açtıktan sonra ilk duruşma ne zaman olur?
Boşanma davası açıldıktan sonra mahkemenin ilk duruşmayı ne zaman belirleyeceği, mahkemenin iş yoğunluğuna bağlıdır. Genellikle dilekçe verildikten sonra mahkeme, taraflara tebligat gönderir ve bir ön inceleme duruşması günü tayin eder. İzmir gibi yoğun mahkemelerde ilk duruşma tarihi dava açıldıktan yaklaşık 2-3 ay sonrasına verilebilirken, daha az yoğun yerlerde (örneğin Çeşme veya Manisa’da) 1-2 ay içinde duruşma günü almak mümkün olabilir. İlk duruşmada hakim, dilekçeleri özetler, tarafları uzlaşma ihtimali konusunda bilgilendirir ve gerekiyorsa ara kararlar alır (örneğin geçici nafaka veya tedbir kararı gibi). Dolayısıyla, boşanma davasını açtıktan sonra genellikle birkaç ay sabırlı olmak gerekir. Tebligatların zamanında taraflara ulaşması da ilk duruşmanın gerçekleşebilmesi için kritiktir; adresler doğru verildiyse süreç hızlanır. -
Boşanma davasında hâkim ne tür sorular sorar?
Boşanma davasında hâkim, duruma göre taraflara farklı sorular sorabilir. Anlaşmalı boşanmalarda hakim genellikle her iki eşe de tek tek “Boşanmak istiyor musunuz? Protokolde anlaştığınız şartları kabul ediyor musunuz?” gibi sorular yöneltir. Bu, tarafların kendi iradeleriyle boşandıklarını tespit etmek içindir. Çekişmeli davalarda ise ilk duruşmada hakim, taraflara “Boşanma konusunda kararlı mısınız, barışma ihtimaliniz var mı?” diye sorabilir. Esasa girildiğinde, hakim davacıya “Boşanma sebebini biraz anlatır mısınız?” veya davalıya “Eşinizin iddialarına ne diyorsunuz?” gibi sorular sorar. Velayet konusu varsa, “Çocuğun bakımını fiilen kim sağlıyor?” gibi sorular gelebilir. Nafaka ve tazminat taleplerinde hakim, tarafların mali durumlarını netleştirmek için “Geliriniz ne kadar? Çalışıyor musunuz?” şeklinde sorular yöneltebilir. Ayrıca tanıklara, gördükleri duydukları olaylar hakkında ayrıntılı sorular sorulur. Karşıyaka’da da, İzmir’de de hakimlerin sorduğu sorular, davayı aydınlatmaya yöneliktir ve tarafların iddia ve savunmalarını daha iyi anlamayı hedefler. -
Boşanma davası reddedilirse tekrar açılabilir mi?
Boşanma davası reddedilirse (yani mahkeme boşanmaya yetecek sebep görmez ve evliliğin devamına karar verirse), elbette bazı koşullarla tekrar dava açmak mümkündür. Reddedilen kararın kesinleşmesinin ardından, taraflar 3 yıl boyunca fiilen ayrı yaşamış ve bu süre sonunda hâlâ bir araya gelmemişlerse, bu 3 yılın bitiminde yeniden boşanma davası açılabilir ve hakim bu kez evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle boşanmaya karar verir (TMK m.166/4). Üç yıl beklemek istemiyorsanız, reddedilen davadan sonra yeni ve ciddi bir olay meydana gelmişse buna dayanarak hemen yeni bir boşanma davası açabilirsiniz. Örneğin, ilk davada delil yetersizliğinden boşanma gerçekleşmediyse fakat daha sonra eşiniz yine kusurlu bir davranışta bulunduysa, bu yeni olguyu gerekçe gösterip yeniden dava açılabilir. Unutulmaması gereken nokta, ilk davanın reddi kesinleşmeden aynı sebeple tekrar dava açılamayacağıdır. Ancak karar kesinleştikten sonra şartlar oluştuğunda boşanma talebinizi yineleyebilirsiniz. -
Boşanma davası sürerken nafaka alabilir miyim?
Evet, boşanma davası devam ederken mahkemeden tedbir nafakası talep ederek nafaka alabilirsiniz. Tedbir nafakası, dava süresince ekonomik olarak zorluk çekmemeniz ve temel ihtiyaçlarınızın karşılanması için geçici olarak bağlanan nafakadır. Bu nafakayı istemek için dilekçenizde veya duruşmalarda talepte bulunmanız yeterlidir. Hakim, genellikle daha az gelirli veya çalışmayan eş ve çocuklar lehine, davanın sonunu beklemeden bir tedbir nafakasına hükmeder. Örneğin, Manisa’da boşanma davanız sürerken eşiniz evin giderlerine hiç katkı yapmıyorsa, hakim size aylık bir nafaka ödemesi yapmasına karar verebilir ve bu karar dava süresince geçerli olur. Tedbir nafakası, boşanma kararı verilip kesinleşinceye kadar devam eder; boşanma gerçekleşince yerini yoksulluk ve iştirak nafakasına bırakabilir (eğer hükmedilmişse). Sonuç olarak, dava sürerken geçiminiz için nafaka talep etmek en doğal hakkınızdır ve mahkemeler bu konuda genellikle hızlı karar alır. -
Boşanma davası sonrası kadının soyadını kullanması mümkün mü?
Boşanma davası sonrasında kadın, kural olarak evlilik sırasında aldığı eşinin soyadını kullanamaz ve bekarlık (kızlık) soyadına geri döner. Ancak kadının, eşinin soyadını kullanmakta menfaati olduğunu ispatlaması halinde mahkeme kararıyla eski eşinin soyadını taşımaya devam etmesine izin verilebilir. Örneğin, kadının mesleki tanınırlığı eşinin soyadıyla olmuşsa veya ortak çocuğun soyadıyla anne arasında uyum sağlanması için bu istek varsa, kadın boşanma davası sırasında veya sonrasında bir talepte bulunarak evlilik soyadını koruyabilir. Bu talebin kabulü için genellikle eski eşin de bu duruma itiraz etmemesi gerekir; eğer eski koca soyadının kullanılmasına rıza göstermez ve kadının menfaatine dair haklı bir neden yoksa, mahkeme talebi reddedebilir. Özetle, boşanma sonrası kadının evlilik soyadını kullanmaya devam etmesi istisnai bir durumdur ve hakim onayı gerektirir. Aksi halde, kararın kesinleşmesiyle birlikte nüfus kayıtlarında kadın kendi kızlık soyadına döner. -
Çeşme’de boşanma davası açmak için nereye başvurmalıyım?
Çeşme’de boşanma davası açmak için başvurmanız gereken yer Çeşme Adliyesi’dir. Çeşme ilçesinde Aile Mahkemesi bulunuyorsa dava doğrudan orada açılır; eğer özel bir Aile Mahkemesi yoksa, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi boşanma davasına Aile Mahkemesi sıfatıyla bakacaktır. Dava dilekçenizi hazırlayıp gerekli harcı yatırdıktan sonra Çeşme Adliyesi’ne giderek tevzi bürosuna (dava kayıt birimi) başvurabilirsiniz. Orada dosyanız açılır ve ilgili mahkemeye atanır. Bundan sonra mahkeme, dava dilekçenizi işleme koyup eşinize tebligat gönderecektir. Özetle, Çeşme’de ikamet eden biri için boşanma davası süreci, İzmir merkezden farklı değildir; tek yapmanız gereken, ilçe adliyesinde ilgili mahkemeye müracaat etmektir. Gerekli evrak ve işlemler konusunda Çeşme boşanma avukatı yardımı alarak da süreci kolaylaştırabilirsiniz. -
Boşanma davasından vazgeçmek mümkün mü?
Boşanma davasından vazgeçmek, davayı açan taraf için mümkündür ve bu işleme “feragat” denir. Davacı olarak boşanma talebinizden vazgeçtiğinizi mahkemeye bildirirseniz, hakim davanın düşmesine karar verir ve evlilik devam eder. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken, davalı eşin feragati kabul etmesi gerekip gerekmediğidir: Eğer davalı da boşanmak istemiyorsa sorun yok, dava biter. Fakat davalı aslında boşanmak istiyorsa (örneğin o da karşı dava açmışsa veya boşanmayı istiyorsa), sizin feragat etmeniz davayı tamamen bitirmeyebilir; mahkeme, davalının talebi doğrultusunda boşanmaya devam edebilir. Bu nedenle, tek taraflı vazgeçme bazı durumlarda yeterli olmayabilir. Uygulamada, eğer boşanma davasından vazgeçmek istiyorsanız, en iyisi bunu karşı tarafla da konuşup mutabık kalmaktır. Feragat dilekçesi verip dava düştükten sonra, aynı sebeplere dayanarak tekrar boşanma davası açmak isterseniz ileride bazı hukuki kısıtlar olabileceğini de unutmayın. Sonuç olarak, boşanma davasından vazgeçmek mümkündür ama koşulları iyi değerlendirmek gerekir.
📍 Ofisimiz İzmir merkezde, adliyeler mevkiine yakın konumda yer almakta olup; yüz yüze ve online danışmanlık imkânı sunuyoruz.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir, whatsapp hattına yazabilir (tıkla) veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Hafta içi: 09:00 – 19:00Cumartesi: 10:00 – 18:00Telefon: +90 532 282 25 23Gizlilik
Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz.
Leave A Comment