Awesome Image
22Tem

Adli Tatile Dair Kanun’daki Düzenlemeler

Aşağıda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 102-104 arasındaki düzenlemelere doğrudan öncelikli olarak yer verilmiştir.

Adli tatil süresi

MADDE 102- (Değişik: 8/8/2011-KHK-650/33 md.; İptal: Anayasa
Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.;6 Yeniden
düzenleme: 27/6/2013-6494/30 md.)
(1) Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl
bir eylülde başlar.

Adli tatilde görülecek dava ve işler

MADDE 103- (1) Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:
a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz
raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve
diğer başvurular hakkında karar verilmesi.

b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.

c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.

ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.

d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli
evrakın kaybından doğan iptal işleri.

e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle
yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.

f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.

g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.

ğ) Çekişmesiz yargı işleri.

h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece
ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.

(2) Tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır
olan tarafın talebi üzerine, yukarıdaki iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilir.

(3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili
olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap
dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam
verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya
Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır.

(4) Bu madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de
uygulanır.


Adli tatilin sürelere etkisi

MADDE 104- (1) Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği
sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli
tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.

CMK Madde 331 – (Ceza Muhakemesi Hukuku İçin)

(1) (Değişik: 8/8/2011-KHK-650/27 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/25 md.) Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.

(2) Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.

(3) Tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapar.

(4) Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır.

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun Madde 61 (İdari Yargı)

“Çalışmaya ara verme: Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62 nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.” şeklinde hükümlere yer verilmiştir.

 

İzmir İş, Tüketici, Sulh Hukuk Mahkemelerinin Durumu

HMK 103-ç  gereğince “Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar” adli tatilde görülecek işler arasında sayılmıştır. 

Aşağıda yer alan kararlardan anlaşılacağı üzere; hizmet akdi veya iş sözleşmesi nedeniyle açılan davalarda adli tatilde süreler işlemekteyken; bu kapsam dışında kalan davalarda ise adli tatilde süreler işlemeyecektir.

T.C YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2019/ 1459
Karar: 2019 / 5472
Karar Tarihi: 26.06.2019

“Bu yasal mevzuat çerçevesinde artık, (icra mahkemesinde görülenler hariç) basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacaktır. Başka bir ifade ile basit yargılama usulüne tâbi davalar da adlî tatile tâbi olacaktır. Basit yargılama usûlünün uygulandığı sulh hukuk mahkemeleri ile iş mahkemeleri adlî tatilden yararlanacaktır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ise basit yargılama usulüne tâbi olan davalar adlî tatilde görülmeye devam edilmekte idi (m. 176/11).

Adli tatilde görülemeyen basit yargılama usulüne tâbi olan davalarla ilgili bir süre, adlî tatil süresi içinde sona ererse, adlî tatilden sonra ek bir süreden yararlanacaktır. Ancak Kanunlarda ivedi yani acele olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler adlî tatilde görülmeye devam edilecektir. (Burada davaların türlerini iyi tasnif etmek gerekmektedir)

Dikkat edilirse burada yargılama usûlü değil, dava veya işin ivedi olması ya da mahkemenin ivedi olduğuna karar vermesi önemlidir. Bu nedenle mahkeme yazılı ya da basit yargılama usûlüne tâbi bir dava ya da işin ivedi olduğuna karar verirse, bu dava veya işin adlî tatilde de görülmesine karar verebilir. Adlî tatilde bakılmayan iş ve davalarla ilgili sürelerin sonu, adlî tatil dönemine rastlarsa, bu süreler adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır. (Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Muhammet Özekes, Medeni Usûl Hukuku, 14. Bası, s. 273, 274)”

Adli Tatilin Süreleri Uzatmasına Dair Son Yorum

Adli Tatilin HMK 104 yorumu ile;  yedi Eylül’de sona erdiğine dair Yargıtay görüşleri mevcut olduğu gibi ekiz  Eylül’de sona erdiğine dair görüşler de mevcuttur. Bu bahse dair tartışmalı muhtelif Yargıtay kararları vardır. Bu sebeple mutlak suretle riske almamak için son günün 7 (yedi) Eylül olarak kabulü gerekmektedir.

Ceza hukuku yargılamasına dair yukarıdaki CMK 331 maddesini ise ayrı yorumlamak gerekmektedir, aynı zamanda idari yargı iş, işlem ve davalarında ise İYUK’ta açık atıf ile HMK hükümlerinin uygulanacağı da yazılmıştır.  ( İYUK’ta ise yine 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun Madde 61 ve Madde 62 hükümleri dikkate alınmalıdır.)

Her zaman dediğimiz gibi olası telafisi imkansız hak kayıplarının önüne geçebilmek için mutlak surette alanında ihtisas sahibi avukatlarınıza danışmayı ihmal etmeyiniz. Bu ve diğer yazılarımızın genel fikir mahiyette olduğunu da unutulmamasında yarar görmekteyiz.

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 19:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 532 282 25 23

Gizlilik

Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.

 

Leave A Comment