Awesome Image
06Ara

Müstehcenlik Suçu Cezası ve Yargıtay Kararları

Tavsiye ve Müstehcenlik Suçu Davası Savunma Dilekçesi Başlıkları

  • Öncellikli uyarı bahse konu suç tipi cinsel saldırı, cinsel taciz kadar vahim, can sıkıcı durumlara sebebiyet verecek düzeyde olup halk arasında yüz kızartıcı suç tiplemesine girer, adli yargı hukuku dışında disiplin hukuku anlamında da hakkınızda beklenmedik sonuçlara sebebiyet verebileceğinden mutlaka avukatınıza danışarak hareket etmenizde fayda vardır.
  • Ayrıca  “Müstehcenlik Suçu Savunması Dava Dilekçesi, Müstehcenlik Suçu Savunma Dilekçesi, Savunma Dilekçesi gibi başlıklarla açılan avukat olmayan sahte profillere itibar etmeyiniz, ceza hukukunda tecrübeli bir avukat bu uydurma, basmakalıp dilekçelerle bu tip bir davanın her somut olaya ve oluşa olmayacağı gayet iyi bilir.
  • Bu tip SAVUNMA DİLEKÇESİ başlıklı açılan paylaşımlardaki web sitelerin çoğunun avukat dahi olmadığını görmekteyiz, her ne olursa olsun avukatınıza danışmayı ve ileride telafisi imkansız sebeplere gebe kalmamak için savunman avukatınızla yola çıkmayı ihmal etmeyin.

Müstehcenlik Suç ve Cezasına Dair Diğer Bir Kısım Yazılar;

TCK Madde 226 Müstehcenlik Suçu

(1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,

b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,

c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,

d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,

e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,

f) Bu ürünlerin reklamını yapan,

Kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.

(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi 6 aydan üç yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, 6 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.

Bilişim avukatı, ceza avukatı İzmir, Manisa

TCK Madde 226 Madde Gerekçesi / İzahatı

Madde metninde, müstehcenlik ve çocukların bu tür zararlı yayınlara karşı korunmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Nor­matif (değerlendirilebilir) bir unsur niteliğini taşıyan müstehcenlik kavramı­nın içeriğinin belirlenmesinde, toplumda egemen olan değer ölçüleri ve yu­karıdaki madde gerekçesinde hayasızca hareketler kavramına yönelik olarak yapılan açıklamalar, göz önünde bulundurulmalıdır.

TCK Madde 226’nın birinci fıkrasında müstehcenlikle ilgili çeşitli davranışlar, suç olarak tanımlanmıştır. Fıkranın (a) bendinde, bir çocuğa müstehcen gö­rüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin verilmesi ya da bunların içeriğinin gösterilmesi, okunması, okutulması veya dinletilmesi; (b) bendinde ise, bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösterilmesi, görülebilecek şekilde sergilenmesi, okunması, okutul­ması, söylenmesi veya söyletilmesi, suç olarak tanımlanmıştır.

Fıkranın (c) bendine göre, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arzedilmesi, suç oluşturmaktadır. (d) bendine göre, bu ürünler, ancak, bunla­rın satışına özgü alışveriş yerlerinde, erişkin kişilere satılabilir veya kiraya verilebilir. Bu itibarla, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa veya kiraya arzedilmesi, sa­tılması veya kiraya verilmesi, suç olarak tanımlanmıştır.

Müstehcenlik Suçu Kapsamında Gelir Elde Etme Eylemi

Fıkranın (e) ve (f) bentlerine göre; müstehcen görüntü, yazı veya söz­leri içeren ürünlerin, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak başkalarına verilmesi veya dağıtılması ya da reklamının ya­pılması, suç oluşturacaktır. Seçimlik hareketler olan bu fiillerin işlenmesi suretiyle bir kazanç elde edilebileceği için, bu suçun karşılığında hapis cezasının yanı sıra adli para cezası da öngörülmüştür.

TCK madde 226 ikinci fıkrada, müstehcen görüntü, yazı veya sözlerin ba­sın ve yayın yolu ile yayınlanması veya yayınlanmasına aracılık edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Üçüncü fıkrada, müstehcenliğe karşı çocukları korumaya yönelik iki ayrı suç tanımına yer verilmiştir. Bunlardan birincisi; müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukların kullanılması sure­tiyle oluşmaktadır. İkinci suç ise, bu ürünlerin ülkeye sokulması, çoğaltıl­ması, satışa arzı, satışı, nakli, depolanması, ihracı, bulundurulması ya da başkalarının kullanımına sunulması fiillerinden birinin işlenmesiyle oluş­maktadır.

Dördüncü fıkraya göre; şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara iliş­kin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünlerin üretilmesi, ülkeye sokulması, satışa arzı, satışı, nakli, depolanması, başkalarının kullanımına sunulması veya bulundurulması fiilleri müstehcenlik suçu oluşturmaktadır. Bu hükümle, belirtilen içerikte olan ürünler açısından mutlak bir yasak getirilmiştir.

TCK madde 226’nın beşinci fıkrasına göre; üç ve dördüncü fıkralardaki müstehcenlik suçlarının konusunu oluşturan ve müstehcenlik suçu bakımından mutlak yasak kapsamına giren ürünlerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması, yayınlanma­sına aracılık edilmesi ya da çocukların görmesinin, dinlemesinin veya oku­masının sağlanması, ayrı bir suç oluşturmaktadır.

Son fıkrada ise, bu madde kapsamında tanımlanan müstehcenlik suçlarından dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı kabul edilmiştir.

 

Yargıtay Kararları Işığında Müstehcenlik Suç ve Cezası

Sanığın çocuk pornografisine ilişkin görüntü indirdiğinin Avusturya Interpolü tarafından ihbar edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada, sanığın iş yerinde usul ve yasaya uygun olarak yapılan arama sonucu bilgisayarına el konulduğu, el konulan bilgisayar üzerinde yapılan incelemede 507 adet çocuk pornografisi ile ilgili müstehcen görüntüyü bilgisayarında depoladığının anlaşıldığı, bu eylemin TCK.nın 226/3-c 2. maddesinde yer alan suçu oluşturduğu, görüntü sayısı gözetildiğinden sanığın bilinçsiz şekilde görüntüleri indirdiği şeklindeki savunmasının inandırıcılıktan uzak olduğu anlaşılmıştır. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2013/14022)

Yaşı küçük mağdurun, sanığın televizyonda seyrettiği çıplak kadın ve erkeklerin yer aldığı bir filmi televizyon ekranına ayna tutarak kendilerine izlettirdiğine yönelik aşamalardaki tutarlı ve suç isnadı için herhangi bir neden görülmeyen beyanları karşısında, sanığın yaşı küçük mağdurlara evinin açık olan penceresinden izlemekte olduğu porno içerikli filmi göstererek müstehcenlik suçunu işlediği düşünülmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 18.Ceza Dairesi – Karar : 2016/19166)

“Bu açıklama ışığında yapılan incelemede, sanığın aşamalardaki savunmaları yanında, yaşı küçük mağdur …’nun 05/07/2010 tarihli kolluk beyanında “…ben gece uyuyordum. … ve… isimli iki erkek şahısla birlikte annem CD izliyorlardı. Ben bunu kırılan kapı camının aralığından gördüm. … bu görüntülere bir kez şahit oldum.” şeklindeki beyanı karşısında, sanığın müstehcen görüntü içeren ürünleri yaşı küçük mağdurun görebileceği şekilde sergileme kastının bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın beraati yerine yerinde olmayan gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi, HÜKMÜN BOZULMASINA…” (Yargıtay 14. Ceza Dairesi2020/7049 Karar)

TCK’nın 226/3. maddesinin 1.cümlesindeki düzenlemede “müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanmak” suç olarak tanımlanmıştır. Üretmek kelime anlamıyla oluşturmak, yaratmak ve meydana getirmek anlamlarına da gelmektedir. Çocuğun müstehcenlik içeren görüntüsünün, resminin veya sesinin kullanılması, yazı veya ses içeriğinde çocuğun yer alması bu suçun oluşumu için yeterlidir.

Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, internet ortamında tanıştığı ve suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olan katılan çocuğun müstehcen nitelikteki çıplak görüntülerini internet üzerinden bilgisayar kamerası ve özel bir yazılım aracılığıyla kaydetmesi şeklindeki eyleminin, TCK’nın anılan maddesinde düzenlenen “müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanma” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/2091).

Sanığın bilgisayarının ana hafızasında tespit edilen ve üretiminde çocukların da kullanıldığı müstehcen içerikli fotoğrafların TCK’nın 226/3. maddesinin ikinci cümlesini ihlal niteliğinde olduğu gözetilmeden, bilirkişinin, “fotoğrafların içeriğinin muhtemelen yanlışlıkla ya da reklam nedeniyle bulunduğu” şeklindeki soyut raporuna dayanılarak, dosya kapsamıyla uyuşmayan gerekçelerle sanığın beraatına karar verilmesi hukuka aykırıdır . (Yargıtay 18.Ceza Dairesi – Karar : 2016/9201)

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 19:00 / Cumartesi: 10:00 – 18:00

Telefon: +90 532 282 25 23

Gizlilik

Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.

 

 

2 Comments

    Davut

    İyi akşamlar ben sağlık bakanlığına tıbbı sekreter olarak atandım arkadaşa İstagram da gorduğüm reels video yu komik diye attım hakkımda müstehcen lik suçundan dava acıldı 1 yıl 8 ay ceza aldım 5 yıl hagb denetimli serbestlik aldım bakanlığın kurulmuş olan komisyon red kararı vermiş idari yargıya basvursam kazanılmış hakkım kazanırmıyım

      admin

      Google üzerinden aramalarla bu iş olmaz, suçlamanın nevi ve idari soruşturma açısından mutlaka özel avukatınızla çalışınız.

Leave A Comment