Awesome Image
07Ağu

Tefecilik suçu ve cezası (TCK m. 241)

İlgili Kanun Maddesi

(1) Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan (Değişik: 7242 S.K. m.14-yürürlük: 15.4.2020) “altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden” beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek fıkra: 7242 S.K. m.14-yürürlük: 15.4.2020) “Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza bir kar artırılır”

Tefecilik Suçunda Korunan Hukuki Yarar Nedir?

Suçun anahtar kelimelerikazanç elde etmek amacıyla ödünç vermek” tanımında yer alıyor. Yani adı ne olursa olsun ve gelir oranı ne olursa olsun menfaat elde etme ümidiyle başkalarına borç verirseniz, tefecilik suçu oluşur. Tabii bu durumun istisnaları vardır; ancak bu bahse girer isek borçlar hukuku dahil bir çok hususta detaylı izahat vermek gerekir ki bu da bu yazının gayesi olamaz. Bu sebeple mutlak surette İzmir Manisa Ceza Avukatınıza danışmayı ihmal etmeyiniz.

Özellikle kredi tutarı ne kadar döviz veya banka faizi karşılığı olursa olsun, 10 liralık borç bir yıl sonra 11 liraya çıksa dahi tefecilik suçunun oluşması için yeterlidir. “Tahsilat amacı” kelimesini özellikle seçtim çünkü amaç suçun oluşmasıdır, yani iradenin varlığı yeterlidir. Beğenip beğenmemen önemli değil.ın; daha doğrusu iradenin ortaya çıkması yeterlidir. Tahsilatın yapılıp yapılmaması aranmaz.

Müstehcenlik Suçu ve Cezası Nedir? (TCK Madde 226), izmir ceza avukatı, ceza avukatı izmir, en iyi ceza avukatı
izmir ceza avukatı, ceza avukatı izmir

Tefecilik Suçunda Örgüt Bahsi

Madde metninden de anlaşıldığı üzere suçun örgütlü bir faaliyet içerisinde işlenmesi halinde cezai müeyyidede artırıma gidilecektir. Burada bahsedilen örgüt TCK m. 220 ve devamı maddelerde düzenlenen suç örgütüdür. Suç örgütü kurmak, yönetmek ya da üye olmak örgütçe işlenen suçlardan ayrı ve bağımsız bir suç olup TCK m. 241/2 uyarınca ceza alan kişiler hem tefe suçundan hem de suç örgütü kurmak, yönetmek ya da üye olmak suçlarından ayrı ayrı cezalandırılacaktır.

Böyle bir iddiada savcılık ve hakim detaylı resen bir araştırmayı kovuşturma evresinde de sorgulamak zorundadırlar. Savunma avukat yani müdafii ise bu noktada örgütün hukukan var olmadığı yahut varlığının tartışılır olduğu noktasında güçlü argümanlarla savunma yapması durumunda ise örgüt bahsinden kanuni arttırıma gidilmesi mümkün olmayacaktır.

Tefecilik Suçunda Mağdur Kimdir?

Tefecilik suçlarında en çok merak edilen konulardan biri de suçun mağdurunun kim olduğudur. Bu sorunun cevabı davanın ilerleyen aşamalarında müştekileri ve tarafları da belirleyecektir. Popüler inanışın aksine, suçun kurbanları borç alanlar değildir.

Tefecilik suçunun mağduru (tüzel kişi statüsünden zarar gören kişi) vergi dairesidir. Tefecilik suçlarında, tefecilikten borç alan kişi, borç veren gibi suçun mağduru değil, failidir. Tefeci ile borç veren arasındaki tek fark cezai yaptırımların olmamasıdır. Hukukumuzda buna pasif suçlu statüsü denir.

Böylece, bir Borçlu’nun şikayeti sonucunda re’sen bir soruşturma başlatılsa bile, Borçlu, Şikayetçi değil, “Bildirici, ihbar eden” olarak tanımlanmaktadır. Bu atama nedeniyle, borçlunun işlemlere katılma hakkı yoktur. Mahkeme kararına itiraz edemezler ve kendilerini temsilen bir ceza avukatı tutsalar bile avukatlık ücreti lehlerine işlemeyecektir.

Tefecilik Suçunda Şikayet ve Cezai İndirim

Tefecilik suçu şikayete tabi suçlardan değildir. Yani tefe suçuna ilişkin soruşturma başlatılması için şikayet aranmaz. Tefe ile borç alan dahil herhangi birinin ihbar etmesi ya da Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından şikayet edilmesi fail hakkında soruşturma başlatılması için yeterlidir. Bununla birlikte kanunda yeri olmasa da uygulamada tefe ile borç alan kişinin zararının giderilmesi (faizin iade edilmesi ya da silinmesi.) ceza indirim sebebi olarak kabul edilmektedir.

Tefecilik Suçunda İspat Yükümlülüğü

Yukarıda bahsedildiği gibi, borç alanlar tefecilik suçlarının kurbanı sayılmaz. İlgili birimlere yapılan şikayetler de ihbar olarak değerlendirilir ve re’sen soruşturma başlatılır. Nedeni ne olursa olsun, araştırılmakta olan borç ilişkisinin tefecilik olup olmadığının ispatı için günlük hayatın standardı kullanılmaktadır.

Örneğin, birbirini hiç tanımayan veya birbirini tanıdığı halde ticaret yapma şansı olmayan iki kişi birbirlerine normal hayata aykırı sayılan 50.000 TL borç verirken, ——TL senede geçer. Böyle bir iddia ile karşı karşıya kalan fail, borç ilişkisini belirtebilmelidir. Aksi takdirde normal hayat sürecine aykırı bir borç ilişkisi tefecilik olarak değerlendirilecek ve borç veren tefecilikle cezalandırılacaktır.

İzmir’de Etkin Tefecilik Suçu Avukatın Savunması

Ayrıntılarıyla anlatıldığı üzere tefe suçu şikayete tabi olmayan, re’sen soruşturma başlatılan ve tutukluluk için gerekli şartları barındıran katalog suçlardandır. Özellikle İzmir, Manisa, Aydın gibi illerimizde her yıl çok sayıda tefeciliğe ilişkin soruşturma başlatılmakta, operasyonlar yapılmakta ve davalar açılmaktadır.

Sanıklar tarafından anlaşılması gereken, bir malın fiyatının olması gerekenden yüksek satılması tefe suçunu oluşturmuyor olsa da soyut nitelikteki mal satış iddialarına dayalı savunmalar itibar görmemektedir. Burada asıl mesele son derece akılcıl ve hukuka uygun meşru savunma yolları geliştirmek gerekmektedir. Bu hususta ise gerek Yargıtay kararları ve gerekse bazı doktrinsel fikirlerin savunma argümanlarında büyük fayda sağlayacağı kesindir.

Telafisi imkasız hak kayıplarına uğramamak için, alanında ihtisas sahibi bir ceza avukatı yani diğer bir deyimle ceza hukuku ağırlıklı çalışan bir avukatla yola çıkmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.

https://www.orhanonal.av.tr/av-orhan-onal-kimdir/
İzmir Barosu Avukatı Orhan Önal

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 19:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 532 282 25 23

Gizlilik

Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.

Leave A Comment