Awesome Image
08Kas

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK madde 134)

Türk Ceza Kanunu Madde 134’de düzenlenen bu suça göre,

(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Suçu Genel Olarak İrdeleme

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda korunmak istenen kişinin özel (mahrem) hayatıdır.  Kanun’ nun gerekçesinde “gizli yaşam alanına girerek veya başka bir suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanması ve kaydedilmesi cezalandırılmaktadır.” şeklinde detaylandırılmıştır.  Bu maddeye göre herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Anayasamızın koruma altına aldığı özel hayatın gizliliğini ihlal eden kişiler ise Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca cezalandırılır. Bu hususa dair mutlak surette somut olayın tüm detaylarını anlatarak avukatına danışmayı unutmayınız.

“Kişilerin yaşamış oldukları hayat özel ve genel olarak ikiye ayrılmaktadır. Kişinin genel hayatı herkesle paylaşmış olduğu, insanlarla paylaşmaktan çekinmediği ve birçok insanla temasta olduğu hayatıdır.  Kişi, özel hayatını sadece kendi istediği insanlara açtığı gibi hiçkimseye açmamayı da seçebilmektedir. Buna göre özel hayatın sınırları kişinin, diğer kişilerin bilmesini istemediği bilgileri kapsamakta ve kişinin bu bilgileri diğerlerinin müdahalesi olmadan saklamaya devam etmesidir.” (Çetin, E., Her Yönüyle Basın Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2004, s. 157)

Suçun Oluşmasına Dair Anlatım

Suçun oluşabilmesi için özel yaşamın gizliliğine yönelik müdahalenin, herhangi bir hak ve yetkiye dayanmaması gerekir. Özellikle kanunların belirli kamu görevlilerine, kişilerin özel hayatlarının gizliliğine müdahale etme yetkisi verdiği hâllerde fiil hukuka uygun olur. Mesela, el koyma (CMK md. 126 vd.), gizli görevli kullanma (CMK m. 139) ve teknik araçlarla izleme tedbiri (CMK m. 140) çerçevesinde, özel yaşama yönelik müdahaleler, kanunun verdiği bir yetkiye dayandığı için bu suçu oluşturmaz. Burada usulüne uygun Sulh Ceza hakimlikleri kararları meşru ve hukuka uygunluk hali olarak da betimlenebilir. Ancak böyle bir yetki verilmiş olsa bile, bu yetkinin sınırlarının aşılması durumunda yine suç oluşacaktır. Burada asıl mesele suçun oluş şeklinde asıl irdelenecek hukuken korunması gereken gayenin korunup korumadığı ve bu yönde de mutlaka avukatınızla görüşecek etkin bir sonuca varabilirsiniz.

Suçun Oluşumuna Dair Asıl Korunan Hukuki Yarar

Kişinin özel yaşam alanından bahsederken, bir de gizli yaşam alanı vardır. Bu iki alanda gizliliğin ihlali bu suçu oluşturacaktır. Özel yaşam alanı; kişinin aile, akraba, arkadaş gibi yakın ilişki içinde olduğu sınırlı sayıda kişiyle paylaştığı, halka açık olmayan bir alandır. Gizli yaşam alanı, kişinin genellikle kimseyle paylaşmadığı, sadece kendine sakladığı ve kimsenin bilmesini istemediği veya en çok güvendiği kişilere açık olduğu bir yaşam alanıdır. Bireyin cinsel ve duygusal hayatı, hastalığı ve dini hayatı bu alana dahildir. Örneğin fantezilerini, cinsel yönelimini, siyasi görüşlerini, dini inançlarını bilmek bu suçu oluşturur.  Suçun oluşabilmesi için kişinin özel hayatından elde edilen bilgilerden dolayı zarara uğraması şart değildir. Dolayısıyla bu suç tehlike suçu vasfında nitelendirilmektedir.

Özel Hayatın Gizliliği İhlali Suçuna Hangi Mahkemeler Yetkili ve Görevlidir?

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu anlaşılacağı üzere “şikayete” tabi bir suçtur. Bu nedenle öncelikle polise veya Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmalıdır. Şikayetler, bir rapor tutmamak veya şikayette bulunmak suretiyle sözlü olarak yapılabilir. Şikayet sonrası soruşturma yeterli şüphe düzeyine ulaşırsa iddianame düzenlenerek yetkili asliye ceza mahkemesinde kovuşturma aşamasına geçilir. Şikâyet gerektiren ceza davalarında şikâyet daha sonra soruşturma ve kovuşturma için geri alınabilir.

Buna bağlı olarak, TCK 134 suçlarında mağdur, ceza yargılaması başlamadan önce şikayetini geri çekme hakkını kullanabilir veya soruşturma veya kovuşturma aşamasında şikayeti bırakarak ceza yargılamasını sonlandırabilir. Şikayetten soruşturma aşamasında vazgeçilirse kovuşturmaya yer olmadığına, kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçilirse davanın reddine karar verilir.

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 19:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 532 282 25 23

Gizlilik

Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.

77 Comments

    vorbelutr ioperbir

    It’s actually a great and useful piece of information. I’m glad that you shared this helpful information with us. Please keep us up to date like this. Thank you for sharing.

    http://www.vorbelutrioperbir.com

    Hüsnü murat sarı

    Bana karşı açılmış gizli takip davasi var sanıyorum yapay zeka davasi gibi yürüyor gelen seslere göre bu dava hakkında ne yapabiliriz yardımcı olurmusunuz

Leave A Comment