Genel Olarak Geçit Hakkı Davaları Nedir?
Geçit hakkı davaları, genellikle mülk sahipleri arasında yaşanan bir takım hukuki anlaşmazlıkları veya uyuşmazlıkları ele alır. Bu davalarda genellikle bir mülk sahibi, diğer bir mülk sahibinin mülkü üzerinden geçiş hakkına sahip olmak istediği durumları içerir. Geçit hakkı, bir kişinin veya bir mülkün, genellikle bir başka mülkün üzerinden geçebilme veya erişebilme hakkının tapuya şerh edilmesini ifade eden bir haktır.
Bu tür davalar, özellikle mülkler arasındaki yollar, erişim noktaları veya belirli bir bölgeye erişim konusunda anlaşmazlık olduğunda ortaya çıkabilir. Örneğin, bir mülk sahibi komşusunun mülkü üzerinden yol geçişi isteyebilir veya belirli bir alana erişim sağlamak için geçit hakkını talep edebilir. Geçit hakkı davaları, mahkemelerde çözülebilir. Mahkemeler, delilleri değerlendirir, kanıtları inceler ve ilgili kanunlara göre kararlar verir. Bu davalarda tarafların, anlaşmazlığın çözümü için kanuni prosedürleri takip etmeleri ve hukuki temsil alarak davalarını mahkemede savunmaları önemlidir.
Geçit hakkı davalarında parsel sahiplerine müşterek en az zarar ilkesi gözetilerek hareket edilmelidir. Yolun güzergah tayini teknik bir konu gibi görünse de; Bu nedenle, bu tür bir dava ile ilgili olarak bir avukattan yardım almak önemli olabilir. Profesyonel bir avukat, davanın yasal boyutunu anlamanıza ve haklarınızı savunmanıza yardımcı olabilir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanuna Göre;
7. Geçit hakları
a. Zorunlu geçit Madde 747
Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam
bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir.
Bu hak, ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre
en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılır.
Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.
b. Diğer geçit hakları Madde 748
Taşınmaz malikinin taşınmazını işletme veya iyileştirme ya da taşınmazı
üzerinde yapı yapma amacıyla komşu taşınmaza geçici olarak girme hakkı ile tarla yolu, hayvan
sulama yolu, kış geçidi, tomruk kaydırma yolu ve oluğu ve bunlara benzer diğer geçitler özel
kanun hükümlerine tâbidir.
Özel kanun hükmü yoksa yerel âdet uygulanır.
Doğrudan doğruya kanundan kaynaklanan geçit hakları, tapu kütüğüne tescil edilmeksizin
doğar. Ancak, bunlardan sürekli nitelikte olanlar beyanlar sütununda gösterilir.
Diğer Bir Anlatımla Kısaca;
Geçit hakkı, başkasının arazisinden geçmek hakkıdır. Bu hak Medeni Kanunun 748. maddesine göre bir irtifak hakkı olarak tapu siciline tescil edilir.
Bu hak bir şahıs veya taşınmaz lehine kurulabilir. Şahıs gerçek veya tüzel kişi olabilir.
Müşterek mülkiyette bir paydaşın tek başına bu hakkı tesis etmesi mümkün olmayıp, tüm paydaşların işleme katılmaları gerekir. Geçit hakkı, bedelli veya bedelsiz olarak kurulabilir.
Medeni Kanunun “Zorunlu Geçit” başlığını taşıyan 748. maddesine göre, genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan taşınmaz maliki karşılığını tam ödemek kaydıyla komşularının kendisine uygun bir yeri yol olarak bırakmalarını mahkemeden talep edebilir.
Mahkeme bu talep doğrultusunda karar verirse yolun yeri haritaya bağlanır ve kararın kesinleşmesinden sonra tapu sicilinin irtifak hakları sütununda gerekli tescil yapılır.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nispi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir.
Geçit Hakkı Davalarında Belli Durumlarda Hukuki Tartışma Vardır
Daha önce olan geçit hakkı üstünden, katılımı yapılması ya da aleyhlerine geçit hakkı tanınanlara tekrar dava açılarak mı aynı geçit hakkından hak tanınacağı gibi bir çok konuda içtihat birliği yoktur. Daha ziyade; geçit hakkının ana yola bağlanan kısımlarındaki önceki parsel sahiplerinin bir birine rıza göstermesi halinde yolu kullanabilecekleri bizce hukuken açıkça ortadadır.
İşbu noktada bahse konu çok yalın bu konunun TMK 747-748 düzenlemelerinin yetersiz kalması ve daha net bir izahata muhtaç bir yasal boşluk olduğunu da düşünmekteyiz. İşbu sebeple bahse konu olay ihtisas gerekmekte olup mutlaka yasal danışmanınız gayrimenkul, tapu avukatı olarak adlandırılan avukatınıza danışmakta fayda vardır.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Gizlilik, bir avukatın ve hukuk büromuzun en önemli etik ilkelerinden biridir; 1136 sayılı Kanunda tanımlanan gizlilik ve ifşa etmeme ilkesini çok dikkatli ve hassas bir şekilde uygular. Ancak büromuz, müvekkillerinin bilgi, belge ve bilgilerini gizlilik ve bilgi sorumluluğu sınırları içinde gizli tutar ve hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşmaz. Bu bağlamda, ofisimiz vaka materyallerinin gizliliğini korumaya yönelik yazılı bir politika benimsemiştir.
Leave A Comment